Examples of using "Impermeabile" in a sentence and their turkish translations:
Bu palto yağmur geçirmez.
Bu saat su geçirmez.
- Ceketim sugeçirmez değil.
- Ceketim su geçiriyor.
Tom her zaman güneş gözlüğü ve bir trençkot giyer.
Aslında daha iyisini de yapabiliriz. Sırt çantası yerine, içindeki kuru çantayı kullanırız.
Benim fotoğraf makinem sugeçirmez.