Examples of using "Dello" in a sentence and their turkish translations:
Şampuanın var mı?
Benim için biraz safran alır mısın?
Şeker istemiyor musun?
Güveç yaptım.
Çayına şeker koyar mısın?
Buzdolabında yoğurt var.
Hiç şeker istemiyorum.
Ben bir spor fanatiğiyim.
Şeker istiyor musunuz?
Hiç şeker var mı?
Kahvene şeker ekledin.
Kahvende şeker ister misin?
Kahveye şeker koymayın.
Onlar dumandan muzdarip oldular.
Ben güveç yapmaya başladım.
- Taşrada yaşıyorum.
- Şehir dışında yaşıyorum.
Tom akşam yemeği için güveç yaptı.
Japon satrancı oynamaya düşkünüm.
O, şeker yerine bal kullanır.
Tom bizim için güveç yapıyor.
Kahveme şeker koydun mu?
Kapta hiç şeker var mı?
Ojenin kokusu kötü.
Kahvenizde şeker alır mısınız?
Öğle yemeği için sığır eti güveç yedim.
Hiç bandın var mı?
Çaya şeker ilave edin.
Geçen yarıyıldan hâlâ kitabım var.
Tom kırık bir ayna parçası aldı.
Tom'un gözlerine şampuan kaçmıştı.
Bu fotoğraflar aynı noktaya ait.
Bu balıklar aynı renkteler.
Tom gösteri işinde.
Bu kalemler aynı renkte.
- Tom bir hayvan bakıcısıdır.
- Tom bir hayvanat bahçesi görevlisidir.
Onlar şampanya içiyorlardı.
Mary çantasında biber gazı taşıyor.
Eğer insanlarla ilişki kurmanın çaba isteyeceğini düşünüyorsanız
hayvanat bahçesindeki hayvanları bile sattılar.
Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.
insan ruhunun inanılmaz azminin ve yaratıcılıkla adapte olma yeteneğimizin
ve parçaları bantla yapıştırmanız gibi
Hiçbiri sürünün güvenli ortamını bırakmak istemez.
İnsan sosyal gelişim teorilerine göre
O şeker yerine bal aldı.
Kazanmak için olasılık % 0.001'dir
Bu Uncle Tom'un çiftliğidir.
Tom'un stil duygusu yok.
Tom çayına şeker koyar mı?
Tatlı için yer ayırmaya çalışıyorum.
Şekere ihtiyacım var.
Hindistan'daki Maharaştra eyaletinin başkenti Mumbay'dır.
Şeker ve süt ister misiniz?
Onun doğru ve yanlış anlayışı yoktur.
Damada benim kadar yakın bile değillerdi...
Balina köpek balığının hayatı genelde yalnız geçer.
Meksika'nın Yucatan Yarımadası'nda gece yarısı.
Örneğin burada Zimbabwe'den bir aile,
O iki gömlek aynı malzemeden yapılmış.
Bu kroki Tom'un stilinin temsilcisidir.
- Devletin finansal sistemi istikrarlı olmalıdır.
- Hükümetin ekonomik düzeni kararlı bir şekilde ilerlemelidir.
Bizim için İngilizce İspanyolcadan daha zor.
Bu iki gömlek aynı malzemeden yapılmış.
Bu tablo ozon tabakasının işlevini gösteriyor.
Hayvanat bahçesinin hemen kuzeyinde bir müze var.
Tom, aptal denilmesinden nefret eder.
Tom kahvesine şeker yerine şeker otu koyar.
Apollo programı uzay hakkındaki bilgimizi büyük ölçüde ilerletti.
Markalaşma, insan ruhunun derin tezahürüdür.
ve boru kısmını da boğaz olarak düşünebilirsiniz.
Erkek çocuklar sık sık spor kahramanlarını taklit ederler.
Posta grev yüzünden ertelendi.
Tom şampanya içiyor.
Tom Mary'nin aksamasıyla alay etmemeli.
Tom şampanya içmek istedi.
Bu kitap size Amerikan yaşam tarzı hakkında net bir fikir verecektir.
çünkü asıl stres hormonu olan kortizol,
Birine bile takılsa... ...hamam böceğinin kaderi mühürlenir.
Dionysos'un kendisinden beri geçen ilk kişi.
Tom çayına şeker yerine bal koyar.
O her zaman kocasının düşük maaşından şikayet ediyor.
Onun çantası ayakkabılarıyla aynı renktedir.
Ozon tabakasının tahrip edilmesi çevreyi etkiler.
Öğretmen öğrenciye aşık oldu.
bugün tüm Asya'da gördüğünüz girişimciliğin yükselişini açıklayabilir.
Kaliforniya'da Yosemite Park'taki El Capitan kayalığı
Her yazar zaman zaman yazarın bloğundan muzdarip olur.
- Twitter hesabım spamden dolayı askıya alındı.
- Çok kişiye istenmeyen e posta gönderdiğim için Twitter hesabım askıya alındı.
- Biraz şeker ekler misiniz?
- Biraz şeker ekler misin?
- Şeker eklemiyor musun?
Aslında daha iyisini de yapabiliriz. Sırt çantası yerine, içindeki kuru çantayı kullanırız.
Rafın ölçüleri nedir?
Tom bana aptal dedi.
Eyaletin kuzeyine bir kez gittim, bir daha da ayrılmadım
Karanlıkta yol alırken üstüne yapışan remora kortejini saymazsak.
Eğitim, saldırıların önlenmesi ve insanların yaşadığı alanlarda dolaşan kedilerin takibi üzerine çalışıyor.
Yaşam cehennemin kendisinden daha korkunç.
Görevliler şanslıydı, bu seferlik silah sesi onu korkutup kaçırmaya yetti.