Examples of using "Impedì" in a sentence and their turkish translations:
Bir fırtına uçağın kalkmasını engelledi.
Fırtına dışarı çıkmamızı engelledi.
Tayfun bizim Tokyo'ya geri dönmemizi engelledi.
Bir fırtına geminin Kobe'den ayrılmasını engelledi.
Onun penceresinin dışındaki gürültü onun uyumasını engelledi.
Senin çalışmanı ne engelledi?
Kaza onun gelişini engelledi.
Yağmur gitmemi engelledi.
Yağmur gelmemi engelledi.
Kar dışarı çıkmamızı engelledi.
Hastalık yurt dışına gitmemi engelledi.
Hastalık partiye katılmamı engelledi.
Hastalık yolculuğa çıkmamı engelledi.
Kötü hava yola çıkmamızı engelledi.
Fırtına yürüyüş için dışarı çıkmamı engelledi.