Examples of using "Kobe" in a sentence and their turkish translations:
Ben, Kobe'de yaşıyorum.
Biz Kobe'de yaşıyorduk.
Ben, Kobe'de yaşıyorum.
Hiç Kobe'de bulundun mu?
Tony Kobe'de yaşıyor.
Tom Kobe'den yarın sabah ayrılıyor.
Ben dünden beri Kobe yaşamaktayım.
Daha önce Kobe'de yaşadım.
Geçen yıldan beri Kobe'de yaşamaktayım.
Ne kadar zamandır Kobe'de yaşıyorsun, o halde?
Kobe'de ne kadar yaşadın?
- 1980'den beri Kobe'deyim.
- 1980'den beri Kobe'de bulunuyorum.
Ben gelecek yıl Kobe'de yaşamayacağım.
Tony Kobe'de yaşıyor.
Kobe banliyölerinde yaşamak istiyorum.
- Yokohama'dan Kobe'ye yelkenli ile gittik.
- Yokohomo'dan Kobe'ye gemiyle gittik.
Erkek kardeşim Kobe'de üniversiteye gidiyor.
Amcam ansızın Kobe'den geldi.
Amcam Kobe'den beklenmedik bir şekilde geldi.
Geçen yıldan beri Kobe'de yaşamaktayım.
Ne kadar süredir Kobe'desin?
Kız kardeşim dün Kobe'ye gitti.
Ken Kobe'de ne kadar süre yaşadı?
Kobe bir liman şehri olarak ünlüdür.
Kobe'ye trenle gittim.
Yaklaşık iki otuzda Kobe'ye vardım.
Hangisi daha büyüktür, Tokyo mu yoksa Kobe mi?
Kobe doğduğum şehirdir.
Fiyatlar Kobe'de daha düşüktür.
Onunla ilk tanıştığımız yer olan Kobe'ye gittim.
Bir fırtına geminin Kobe'den ayrılmasını engelledi.
Erkek kardeşim az önce Kobe'den eve geldi.
Buradaki evler Kobe'dekilerin iki katı fiyatına.
Bu tren gecikirse, biz Kobe'deki bağlantımızı kaçıracağız.
İki erkek kardeşi var; biri Osaka'da diğeri Kobe'de yaşıyor.