Translation of "Grosse" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Grosse" in a sentence and their turkish translations:

- Le spara grosse.
- Lui le spara grosse.

O kasılarak yürüyor.

Ho delle grosse labbra.

Benim büyük dudaklarım var.

- Dobbiamo ancora prendere un paio di grosse decisioni.
- Noi dobbiamo ancora prendere un paio di grosse decisioni.

Hâlâ verecek birkaç çok büyük kararımız var.

Sai che colpiscono forte. Non servono grosse pinze.

bu zehir kesesinin çok etkili olduğu kesindir. Büyük pençelere ihtiyacı yok.

- Queste mele sono grosse.
- Queste mele sono grandi.

Bu elmalar büyük.

Se hanno grosse pinze, quelle sono le loro armi.

Büyük pençeleri varsa, silahları odur.

Le zanzare in Minnesota sono grosse come delle cicogne.

Minnesota'da sivrisinekler leylek kadar büyüktür.

All'improvviso grosse gocce di pioggia cominciarono a cadere dal cielo scuro.

Ansızın büyük yağmur damlaları karanlık gökyüzünden düşmeye başladı.

- Quelle mele sono grandi.
- Queste mele sono grosse.
- Queste mele sono grandi.

Bu elmalar büyük.

Ci sono grosse multe per parlando a un telefono cellulare portatile durante la guida.

Sürüş sırasında elde tutulan bir cep telefonu ile konuşmanın büyük cezaları vardır.

All'interno, Gubbi e i suoi colleghi tendevano grosse reti nella speranza di catturare il fuggiasco.

içeride Gubbi ve diğer vahşi yaşam görevlileri büyük ağlar gererek kaçağı tuzağa düşürmeyi umuyor.