Examples of using "Forte" in a sentence and their turkish translations:
Yüksek sesle konuş!
Daha yüksek sesle konuşur musun?
- O güçlü görünüyor.
- O güçlü gözüküyor.
O güçlüdür.
Güçlüydüm.
Ben güçlüyüm.
Ben yüksek sesle gülerim.
Güçlü görünüyorsun.
Sen güçlüsün.
Güçlü kal.
Beni güçlendirdi.
Tom güçlüdür ama Mary daha güçlüdür.
Yüksek sesle konuşmak zorundasın.
Yüksek sesle konuşman gerekecek.
Yüksek sesle konuşma.
Ben senin kadar güçlüyüm.
Daha yüksek sesle konuşabilir misin?
Güçlü değilim.
Tom yüksek sesle geğirdi.
Tom yüksek sesle çığlık attı.
Gittikçe güçleniyorum.
Tom yüksek sesle güldü.
Daha sesli.
O güçlüdür.
Harika!
O yüksek sesliydi.
Daha yüksek sesle konuşun lütfen.
Lütfen daha yüksek sesle konuşun.
Daha yüksek, lütfen.
Oh, bu çok gürültülü!
O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
- Patlama çok güçlüydü.
- Patlama çok kuvvetliydi.
- O senden daha güçlüdür.
- O sizden daha güçlüdür.
Biz sana yüksek sesle ve net okuduk.
Seni yüksek sesle ve net duyabiliyorum.
Biraz daha yüksek sesle konuşun.
Sert bir rüzgar esiyordu.
Onun güçlü bir kişiliği vardır.
O kısa, ama güçlüdür.
Onun güçlü bir karakteri var.
- O güçlü bir gövdeye sahip.
- O güçlü bir vücuda sahip.
Hâlâ güçlü hissediyorum.
Ben güçlü bir kadınım.
Çok güçlüsün.
Çok daha güçlüyüm.
O güçlü ve seksi.
Çok güçlü hissediyorum.
Yüksek sesli bir patlama duydum.
O gittikçe daha yüksek sesle konuştu.
Onların güçlü bir programı var.
Sert esiyor.
Ne güçlü bir rüzgar!
O oldukça güçlü?
Tom güçlü.
O adam güçlü.
O adam güçlü.
Tom güçlüydü.
Tom güçlü görünüyor.
Aşırı derecede yağmur yağıyor.
Bana daha yakın sarıl, Tom.
Yüksek sesle konuş!
Tom yeterince güçlü değildi.
Tom gerçekten güçlü, değil mi?
- Bu kahve gerçekten sert.
- Bu kahve çok koyu.
Bu viski aşırı sert.
Susun, çok yüksek sesle konuşuyorsunuz.
Bu halat gerçekten çok sağlam.
O, bir at kadar güçlü.
Neden kahveyi koyu seviyorsun?
Aşk güçlüdür, fakat para daha güçlüdür.
Tom senden daha güçlü.
Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü.
Tom senin kadar güçlü değil.
Çok güçlü bir kişiliği vardır.
Ellerinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdılar.
Yüksek sesle bağırmak için bir dürtü hissettim.
O benden daha kuvvetli.
Rüzgar güçlendi.
O benden daha güçlü.
Güçlü direnme bekliyoruz.
Dün şiddetli yağmur vardı.
O zamanlar genç ve güçlüydüm.
Sanırım Tom güçlü.
Ben kahvemi koyu severim.
Tom her zamanki kadar güçlü.