Examples of using "Labbra" in a sentence and their turkish translations:
- Çok güzel dudaklarınız var.
- Güzel dudakların var.
O dudaklarını yaladı.
O dudaklarını yaladı.
- Dudakların mavi.
- Dudaklarınız morarmış.
Dudak okur musun?
Tom'un büyük dudakları var.
Tom dudaklarını hareket ettirmedi.
"Seni nerenden öptü?" "Dudaklarımdan."
Benim dudaklarım çatlamış.
Benim büyük dudaklarım var.
Senin dudakların güller gibi.
Dudaklarım mühürlüdür.
Onun dudakları hararetliydi.
Tom'un dudakları morarmış.
O dudaklarını benimkine bastırdı.
Biraz dudak kremin var mı? Dudaklarım kuru.
O, bardağı dudaklarına kaldırdı ve onu bir yudumda bitirdi.
Kuru dudaklarınız varsa, üzerine düzenli olarak kakao yağı koymanızı öneririm.
O yüzden olgunlaşmış mı diye her bir inciri önce dudaklarıyla hafifçe sıkıyor.
Yunanistan Prensesi Alice sağırdı ve üç dilde dudak okuyabilirdi.