Examples of using "Funziona" in a sentence and their turkish translations:
O çalışıyor mu?
Bu gerçekten çalışıyor.
Bu çalışır.
Bunun nasıl çalıştığını anlıyor musun?
Onun nasıl çalıştığını biliyor musun?
İşe yarıyor mu?
fikir ve çözümlerini paylaşabilecekleri
Bu gerçekten çalışıyor mu?
Bu gerçekten işe yarar.
Nasıl çalıştığını biliyorum.
Çalışıyor mu?
- Sana bunun nasıl çalıştığını göstereceğim.
- Size bunun nasıl çalışığını göstereceğim.
O sadece çalışmıyor.
Bunun nasıl çalıştığını biliyor musun?
Bunun nasıl çalıştığını biliyorum.
bir işe yaramıyor.
Şöyle başlıyor:
işe yaramıyor.
Hipnotizma işe yarar.
O nasıl çalışır?
O hâlâ çalışıyor mu?
Bu neden çalışıyor?
Çalışmıyor mu?
O mükemmel çalışır.
Koşuyor.
Bu şey gerçekten işe yarıyor mu?
Bu onun çalışma şekli mi?
O hala yeni gibi çalışıyor.
Şimdi çalışıyor.
Basit ama işe yarıyor.
Bu oldukça iyi çalışır.
Bu dolma kalem işe yaramaz.
Bu ilaç gerçekten işe yarıyor mu?
Bu şeyin nasıl çalıştığını biliyor musun?
Bunun nasıl çalıştığını anlamıyor musun?
Bilgisayarınız çalışamaz!
Sistemin nasıl çalıştığını biliyorsun.
ve bu işe yaramıyor.
Ama en azından işe yarıyor.
Şuna bakın! İşe yaradı.
Her seferinde işe yarıyor, değil mi?
İnternet nasıl çalışır?
O amplifikatör çalışmıyor.
Bu şey çalışıyor mu?
Saat çalışmıyor.
- Bana uyar.
- İşime yarar.
Neyin işe yaradığını biliyoruz.
Bu her zaman çalışır.
O, inanılmaz şekilde iyi çalışır.
Bize uyar.
Bu her zaman işe yaramaz.
- Hâlâ çalışmıyor.
- Gene de işe yaramadı.
O çalışmıyor, değil mi?
Bu hâlâ çalışıyor mu?
- O işe yaramaz.
- Bu, işe yaramaz.
Isıtıcı çalışır.
Sistemin nasıl çalıştığını biliyorum.
- Bu makinenin nasıl çalıştığını açıklayabilir misin?
- Açıklayabilir misin, bu makine nasıl çalışıyor?
Yeni bilgisayarın iyi çalışıyor mu?
Bulaşık makinesinin nasıl çalıştığını anlatabilir misin?
Denediğin her şey işe yaramaz.
Bunun nasıl çalıştığını anlamadım.
Bunun nasıl çalıştığını hâlâ anlamıyorum.
Pekâlâ. Bu gayet iyi oldu.
Burada hangi konuda iyi olduğu yazıyor.
Nasıl yani? İşe yarar mı?
Radyo çalışmıyor.
Lamba çalışmıyor.
- Telefon çalışmıyor.
- Telefon bozuk.
Eski sistem çalışır.
Bu telefon çalışmıyor.
Bunun nasıl çalıştığını görelim.
- Bunun çalışma yöntemi bu değil.
- O işler öyle yürümüyor.
Bu şekilde işe yaramıyor, Tom.
Isıtıcı çalışmıyor.
Bu saat çalışmıyor.
Yazıcı çalışmıyor.
Projektör çalışmıyor.
O hâlâ bazen çalışır.
Tom onun işe yaradığını söylüyor.
Motor iyi çalışıyor.
O aslında nasıl çalışıyor?
- Bu onun nasıl çalıştığı.
- Böyle oluyor işte.
Pek işe yaramıyor.
Bu ilaç iyi işe yarıyor.
- Vantilatör çalışmıyor.
- Fan çalışmıyor.
O bir rüya gibi çalışır.
Bunun nasıl işe yaradığını kimse bilmiyor.
Bu radyo bozuk.
Bu motor iyi çalışıyor.
Mühendis yaşamaz, çalışır.
Trafik ışığı çalışmıyor.