Examples of using "Farti" in a sentence and their turkish translations:
Sana birkaç soru sormam gerekiyor Tom.
Seni şaşırtmak istemedim.
Sana birkaç soru sormak istiyoruz.
İzin ver senin fotoğrafını çekeyim.
Kendini bir doktora muayene ettirmelisin.
O seni incitmek istemiyordu.
Panik yapmayın.
- Sana saçma bir soru sormalıyım.
- Sana aptalca bir soru sormam gerekiyor.
Kendi işine bakmalısın.
Ay'a götürmek için onlara nasıl yardım edersiniz?
"yürümene yardımcı olabilirim" dedim.
Hiç kimse sana bir şey yaptırmaya çalışmıyor.
Anne-babamla tanışmanı istiyorum.
Bir şey sorabilir miyim?
Ortada fol yok yumurta yok.
Geçiş izni olmadan girmene izin veremem.
Seni özlüyorum. Seni görmeliyim. Uğrayabilir miyim?
Sana sormak istediğim bazı sorularım var.
Hemen çıkıp yardım çağırmanız gerekir.
Seni incitmek istemedik.
Sana bir soru sormak için seni buraya çağırdım.
Dişini çektirmen için dişçiye gitmeliydin.
Sizi ziyaret etmek istiyorum.
- Size bir şey sormak istiyorum.
- Sana bir şey sormak istiyorum.
Ben size birkaç soru daha sorabilir miyim?
Mutlu ol ve başka soru sorma... bu en iyisi.
- Aldatılma.
- Kandırılma.
Karıştırılma.
Öldürülme.
Birini ezme.
Duş almaya gidiyorsun.
hatalı olduğunuz gerçeğini zihnimde nasıl yorumlayacağım?
Ben senin karınım ve seni memnun etmek için güzel görünmekten hoşlanıyorum.
- Siktir git!
- Lanet olası!
- Git kendini becer.
- Sana birkaç soru sormam gerekiyor.
- Sana birkaç soru sormalıyım.
Sana birkaç soru sormam gerekiyor.
Ben size birkaç soru sorabilir miyim?
Sana birkaç soru sormak istiyorum.
Sana bir şey göstermek zorundayım.
Yaralanabilirsin.
Sana bir soru sorabilir miyim?
Seni nasıl konuşturacağımı biliyorum.
Kendini incitebilirdin.
Hasta olduğunu bilseydim, seni hastanede ziyaret edebilirdim.
- Sizi endişelendirmek istemiyorum.
- Seni endişelendirmek istemiyorum.
Sana bazı sorular sormalıyım.
Sana zarar vermek istemiyorum.
Gözlerini kontrol ettirmelisin.
Size kişisel bir soru sorabilir miyim?
Sana patavatsız bir soru sorabilir miyim?
Size birkaç soru daha sormak istiyorum.
- En azından duş almalıydın.
- Hiç olmazsa duş alabilirsin.
- Hiç değilse duş alabilirsin.
- En azından duş alabilirsin.
Neden seni incitmeliyim?
Seni güldürmeye çalışıyordum.
Sana kişisel bir soru sorabilir miyim?
İncinmekten korkar mısın?
Sana bir soru sormama izin ver.
Seni beklettiğim için gerçekten üzgünüm.
Çevirdiğiniz cümlenin iyi bir çevirisini yapın. Diğer dillere yapılan çevirilerin sizi etkilemesine izin vermeyin.
Tom seni incitemez.
- Sana iyilik yapmaya çalışıyorum.
- Size iyilik yapmaya çalışıyorum.
Duymanı istediğim bir şey var.
Yakalanmamak için dikkatli ol.
Onun sorumluluğunu yüklenmek zorunda kalmayacaksın?
- Seni incitmek istemedim.
- Amacım seni incitmek değildi.
- Seni incitmek istememiştim.
Polisi aramalıyım ve seni tutuklatmalıyım.
Kendi işine bakmanı tavsiye ederim.
Seni incitmek için burada değilim.
Seni suçlu hissettirmeye çalışmıyorum.
Gitmelisin ve saçını kestirmelisin.
Kendi işine bakmayı öğrenmen gerekiyor.
Sen incinebilirsin.
Size böyle aptalca bir soru sorduğum için utanıyorum.
Bil diye söylüyorum, ben bir FBI ajanıyım.
Seni daha iyi hissettirmek için ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Bir resminizi çekebilir miyim?
Asla seni incitmeyi düşünmedim.
Sana bir soru sorabilir miyim?
Sana bir soru sormak istiyorum.
Tom'un harika bir iş yaptığını bilmeni istiyorum.
Sana göstermek istediğim bir şey var.
- Siktir!
- Siktir git!
- Öl!
Çok fazla yiyerek mideni rahatsız etme.
- Seni asla incitmek istemedim.
- Sizi asla incitmek istemedim.
Birinin size verebileceği en büyük armağan onların sevgi ve zamanlarıdır.
Sana bir soru daha sorabilir miyim?