Examples of using "Farla" in a sentence and their turkish translations:
Onu güldürebilir misin?
Onu yapmak istiyorum.
- Bunu yapmak istiyor musun?
- Bunu yapmak ister misin?
Onu güldürmeye çalışalım.
Onu konuşturabilirim.
Kısacası, o yanılıyordu.
Bunu yapabilir miyim?
- Onu büyütmeme yardım et.
- Onu yetiştirmeme yardım et.
- Onu yapmam gerekir mi?
- Onu yapmalı mıyım?
Onu nasıl konuşturacağımı biliyorum.
Ben onu ağlatmak istemedim.
Onu yapabilir miydin?
Onu yapmaya çalışacağım.
Uzun bir hikayeyi kısalttığı için, kovuldu.
Onu yapabilirsin, değil mi?
Onu göndermemeliydik.
Onu, bunu yaparken gördüm.
Bunu birlikte yapabiliriz!
Tom bunu yapabilir mi?
Onu kendin yapmalısın.
Bunu kolayca yapabilirsin.
Onu dışarıdan yapabilirsin.
Onu yapmak imkânsız.
Onun nasıl yapılacağını biliyorum.
Tom bunu yapmak istiyor.
Bunu birlikte yapmak ister misin?
Bunu yapmayı tercih etmiyorum.
Onu yapma, Tom.
Ben bunu yapmaya devam edeceğim.
Aslında, hadi şu an yapmaya başlayın.
Bunu yapmayı seviyorum.
Bunu yapmayı kabul ettin mi?
Neden bunu yapamıyorsun?
Onu yapmaya hazırım.
Tom onu şimdi yapmak zorunda.
Onların onu yaptığını gördük.
Onlar bunu yapmak için istekli.
Bunu yapmaya hazırdım.
Hiç kimse onu yaptığını görmedi.
Onu yapamadım.
Onun içeri girmesine izin vermemelisin.
Kısaca söylemek gerekirse, o, onun önerisini geri çevirdi.
Onu kıskandırmak istiyorum.
Neden onu yapamıyorlar?
Bunu bir daha asla yapmamalıyız.
Tom bunu yapabilir, değil mi?
Onu yapmamalıydım.
O bunu yapabilir.
Ben onu yapmayı reddediyorum.
Tom'un onu yaptığını gördüm.
Bunu yapmalarını söyledim.
Bunu yapmasını söyledim.
Onu yapabilirdin.
Onu kısa süre içinde yapsan iyi olur.
Bunu yapmanı söyledim.
Bunu nasıl yapmayı düşünüyorsun?
Onu bir günde yapabilir misin?
ne hissetmem gerektiğiyle ilgili
Bunu yapmaktan memnun olurum.
Bunu başka bir zaman yapabilir miyiz?
Bunu yapmak bize kalmış.
Tom onu yapmak istemedi.
Tom onu yakında yapmalı.
Tom onu yapmaktan keyif alacak.
Bunu yaptığıma memnunum.
Onun onu yaptığını gördük.
Onun onu yaptığını gördük.
Kimse onun onu yaptığını görmedi.
Kimse onun onu yaptığını görmedi.
Onu yapmak beni mutlu ediyor.
- Onun nasıl yapılacağını bana göster.
- Bunu nasıl yapacağımı bana göster.
- Kendi başıma yapmalıydım.
- Onu kendi başıma yapmalıydım.
- Onu yalnız başıma yapmalıydım.
Tom onu nasıl yapacağını unuttu.
Ben bunu kendim yapabilirim.
Hiç kimse onu yaptığımızı görmedi.
Hiç kimse onların onu yaptığını görmedi.
Kimse onu yaptığımı görmedi.
Bunu kendiniz yapmak zorundasınız.
Ben hepsini kendim yapabilirim.
Ben bunu yapamayabilirim.
- Ben bir hafta içinde bunu yapabilirim.
- Ben bunu bir haftada yapabilirim.
- Onu yapmamız gerektiğini sanmıyorum.
- Bence bunu yapmamalıyız.
Onu asla yapmamalıydım.
Onu yapabilirim.
Ben onu evde yapmaya çalışacağım.
Ben hâlâ onu yapabileceğimi düşünüyorum.
- Sanırım onu yapamazsın.
- Sanırım sen onu yapamazsın.
Son teslim tarihinden önce onu yapabilir misin?
- Yalvarırım bunu dikkatli yap.
- Gözünü seveyim bunu dikkatli yap.
Neden onlara onu yapmasını söyledin?
Neden ona onu yapmasını söyledin?
Neden ona onu yapmasını söyledin?
Neden bunu onun yapmasını istemiyorsun?
Neden bunu onun yapmasını rica etmiyorsun?
- Onu nasıl yapacağımı bana göster, lütfen.
- Onun nasıl yapılacağını bana gösterin, lütfen.
Seni düşünceni nasıl değiştirebilirim?
Tom onu yapmamalıydı.