Examples of using "Tanultak" in a sentence and their turkish translations:
kötü haberden öğrenmede en kötüleriydi
hiç okumayı öğrenmemiş insanlar vardı.
Zorluklarla karşılaşmadıkları sürece öğrenemezlerdi.
Diğerleri, siyasi tutuklulardan çok şey öğrendiler.
Sanki hiç o işaretten korkmaları öğretilmemiş gibiydi.
Ne öğrendin?