Examples of using "Tartott" in a sentence and their turkish translations:
aylar sürdü diyebilirim.
Çok da kısa sürmüştü
O uzun sürmedi.
Tom bir mola aldı.
Fazla uzun sürdü.
Tom durakladı.
Tom eve geri gitti.
Bir saatten biraz fazla sürdü.
Grev üç gün sürdü.
Savaş bir hafta sürdü.
düşündüğümüz şeyleri haber yaptıkları zaman
Dediğim gibi, 1200 hamal vardı...
Niçin bu kadar uzun sürdü?
Uykuya dalmak uzun zamanımı aldı.
Tom evcil hayvan olarak bir sincap bakıyordu.
Bir trafik sıkışıklığı tarafından geciktirildim.
Bütün mağazalar kapalıydı.
- Neden bu kadar uzun sürdü?
- Ne çok uzun sürdü?
- Niye bu kadar uzadı?
O, havaalanına gidiyordu.
Toplantı ne kadar sürdü?
Bu sürerken güzeldi.
Bunu düşünüp anlamam çok uzun sürdü.
Buraya gelmen uzun sürmedi.
Parti üç saat devam etti.
Tom Mary'nin boğazına bir bıçak dayadı.
O, bir şemsiye tutuyordu.
Uzun, uzun bir zaman aldı.
- Bu bir sürü zaman aldı.
- Bu çok zaman aldı.
- Fince öğrenmek ne kadar zamanını aldı?
- Fince öğrenmek ne kadar zamanınızı aldı?
Tutulma yedi dakika sürdü.
Tom bir saniye durakladı.
Dan yerel bir gece kulübüne gitti.
Ortaklığımız fazla uzun sürmedi.
Her şeyini kaybetmenin pençesindeydi
Soğuk hava üç hafta devam etti.
İstasyona gitmek beş dakika aldı.
Yağmur bir hafta sürdü.
O, kolunun altında bir paket tutuyordu.
Gürültüye alışmam uzun zaman aldı.
Oyuncunun kariyeri 30 yıl sürdü.
Bir saatten biraz fazla sürdü.
O, gece geç saatlerde eve gelirken soyuldu.
Savaş yaklaşık iki yıl boyunca sürdü.
Yağmur bütün gece devam etti.
O, kollarında büyük bir kutu tutuyordu.
Kitabı bitirmen ne kadar sürdü?
Sınav iki buçuk saat sürdü.
Bu bizim uzun zamanımızı aldı fakat sonunda onu bulabildik.
- Tom'un verdiği ders sıkıcıydı.
- Tom'un dersi sıkıcıydı.
Konser yaklaşık üç saat sürdü.
Bir peruk takmaya alışmak birkaç haftanı alacaktır.
Kuşatma yalnızca üç saat sürdü.
Boston'dan buraya arabayla gelmen ne kadar sürdü?
Çocuk bir fareyi kuyruğundan tutuyordu.
aklıma gezen tavuk gibi şeyler geliyor.
yetiştirilen bir ahtapotun farklı insanları tanıdığını gösterdi.
Sadece bir saat sürdü.
Fransızcayı bu kadar iyi öğrenmen ne kadar zamanını aldı?
Seni ne uyanık tutuyor?
altyapı nüfus artışına ayak uyduramadığı için
Benim için bu, Amerikan deneyindeki bir referandum.
ve devam etmekte olan bir toplantıya çağırıldım.
Şişman kadın bir maymun tutuyordu.
Dün gece eve giderken kız kardeşimin çantası çalındı.
Tom kendi kusurlarından bahsetmekten çekinmiyordu.
Bu harita dünyanın 40 yıl önceki halini gösteriyor.
O bir konuşma yapıyordu ama garip bir ses duyunca aniden konuşmayı durdurdu.
Kızın elinde bir teleskobu vardı.
Üç öğrenci kısa konuşmalar yaptılar ve kendilerini ve de ülkelerini tanıttılar.
Sami başarısızlıktan korkuyordu.
Tom işten eve giderken soyuldu.
Yağmur dört gün sürdü.
- Onun bir bisiklete binmeyi öğrenmesi üç ayını aldı.
- Bisiklete binmeyi öğrenmek üç ayını aldı.
Boğazıma bir bıçak dayadı.