Examples of using "Igazából" in a sentence and their turkish translations:
Kimse gerçekten bilmiyor.
aylar sürdü diyebilirim.
Doğrusu ondan hoşlanmıyorum.
Gerçekten televizyon izlemiyorum.
Onunla her zaman iyi geçinirim.
Gerçekten neden buradayız?
Gerçekten kimin umurunda?
Bizim gerçekten hakkında konuşacak hiçbir şeyimiz yok.
Aslına benim favori yerim.
Başka hiçbir şey gerçekten önemli değil.
Hiç kimse gerçekten bizi istemiyor.
Tom aslında şu anda meşgul değil.
Çocuk sahibi olma hakkında gerçekten hiç düşünmedim.
Gerçekten sana hiç yardım edemem.
Buna hâlâ gerçekten inanamıyorum.
O gerçekten önemli değil.
Gerçekten ne düşündüğünü asla söylemiyorsun.
Şu anda gerçekten yiyecek bir şey istemiyorum.
"Ne demek istediğimi anlıyor musun?" "Aslında, Tom, anlamıyorum."
Bunun hakkında düşünürsen, büsbütün mantık dışı değil, doğru mu?
Seni öpmemi gerçekten istemiyorsun, değil mi?
Gerçekten ne olduğunu Tom'a söyle.
Oğluma gerçekten ne istediğini sordum.
Sen tam görmek istediğim adamsın.
Sonuçta bu küresel krizden tek faydalananlar onlar, değil mi?
Onun gerçekten ne demek istediğini merak ediyorum.
Tom aslında Mary'nin erkek kardeşi.
Ben gerçekten anlamıyorum.
Tom meşgul görünebilir ama aslında çok meşgul değil.
Aslında ne düşünüyor?
dar görüşlü bir yaklaşımla yorumlanmamalı. Bazen kötü olan iyidir.
Gerçekten kimsiniz?
Grip ile karşılaştırmaya başladığımızda, aslında biraz içimizi rahatlatıyoruz.
Bunun neden olduğu konusunda oldukça emin değiliz.
"Ne yapıyorsun?" "Ot gibi yaşıyorum"
Bu gerçekten doğru değil.
Ve bizim gerçekten istediğimiz çok sayıda-ve herhangi-dillerde çok sayıda cümlelere sahip olmaktır.
Canını bu kadar sıkan şeyin ne olduğunu neden söylemiyorsun?
Gerçek adını bile bilmiyorum.