Examples of using "Ideig" in a sentence and their turkish translations:
Çok da kısa sürmüştü
Ne kadar kalıyor olacaksın?
Ne kadar süredir uyuyorum?
Yaya olarak ne kadar zaman alır?
Kelebekler ne kadar yaşar?
Otobüs ile ne kadar sürer?
Ne kadar süre burada olacaksın?
Uçakla ne kadar sürecek?
Bir süre mutluydu.
Boston'da ne kadar kalacaksın?
O bir süre dinlendi.
Biraz zaman alabilir.
Tom bir süre bekledi.
Burada ne kadar süre beklemeliyim?
Bir süre Fransa'da yaşadım.
Biraz zaman alacak.
Bu biraz zaman alabilir.
- Bunu mikrodalgada ne kadar pişirmem lazım?
- Mikrodalgada ne kadar tutayım bunu?
Ne kadar süre için ülkemizde kalıyorsun?
Ne kadar süre?
Biraz düşüneyim.
Biz burada ne kadar dururuz?
Japonya'da ne kadar süre kalacak?
- Burada kısa bir süre için kalacağım.
- Kısa bir süre burada kalacağım.
Bunu düzeltmek ne kadar sürer?
Onu bir süre boyunca yapmaya devam ettim.
Ne kadar beklediniz?
Tom uzun süredir uzakta.
- Tom ne kadardır orada?
- Tom kaç zamandır orada?
- Tom ne kadar süredir oradaydı?
- Fince öğrenmek ne kadar zamanını aldı?
- Fince öğrenmek ne kadar zamanınızı aldı?
Bunun ne kadar süreceğini düşünüyorsun?
Biz bir süre sessizlik içinde birlikte oturduk.
Atlar ne kadar yaşar?
Bu zaman alabilir.
Buradan evinize gitmek ne kadar sürer?
- Biraz sürebilir.
- Biraz zaman alabilir.
Mozart'ın ömrü çok kısaydı.
Tom ne kadar zamandır fransızca öğretiyor?
Ne kadar süredir hapisteydin?
Ne kadar sürede ayakkabılarımı tamir ettirebilirim?
Otobüsle oraya gitmem ne kadar sürer?
Tom biraz yalnız zaman istiyor.
O çok zaman alacak.
Bu zaman aldı.
Ben bundan bir süre için zevk aldım.
Tom bir süre kalacak.
Tom ne kadar zamandır havuzda?
Kitabı bitirmen ne kadar sürdü?
Sen ve Tom ne kadar süredir evliydiniz?
Bunun ne kadar süreceğinden emin değilim.
Boston'da ne kadar süre kaldın?
Tom bir süre için dışarıda olacak.
Boston'dan buraya arabayla gelmen ne kadar sürdü?
Ona alışmak biraz zaman alacak.
Fakat eğer orada uzun bir süre kalacaksanız, keşfe çıkın.
Ne zamandır?
Fransızcayı bu kadar iyi öğrenmen ne kadar zamanını aldı?
Bir müddet beni düzenli olarak ziyaret etmek zorunda kalacaksın.
Havaalanında gümrükten geçmek ne kadar sürer?
O orada kısa bir süre kaldı.
Yani ne zaman düşünsek, olabildiğince kısa düşünmeye çalışırız
Bu soğuk algınlığını atlatmam için epey zaman geçecek.
Onlar uzun süre şehirde değiller miydi.
Kurbağalar ne kadar yaşar?
Bir kaba işiyorsun ve dinlenmeye bırakıyorsun.
Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
Sahibinin uzun süredir aradığı kayıp kediyi buldum.
Burada yaşamaya alışmak uzun zamanımı alacak.
Onun ne kadar süreceği hakkında hiçbir fikrim yok.
O yaklaşık ne kadar sürecek?
Mağaza açılıncaya kadar bir süre beklemekten başka seçeneğimiz yoktu.
Tom ne kadar süre sudaydı?
Onun, Schrodinger'in denklemini hesap makinesini kullanarak çözmesi ne kadar sürer merak ediyorum.
Bir süre yürümeye devam etti.
Güneş kremi sürmeden güneşte çok fazla zaman harcarsan güneş yanığı olursun.
Ne kadar sürer?
Tom sonuçları değerlendirmek için biraz zaman istedi.
Buradan istasyona ne kadar sürer?
Başkalarının hatalarından ders alın. Onların hepsini kendiniz yapacak kadar uzun yaşayamazsınız.
Havaalanından otele gitmek ne kadar sürer?