Examples of using "Napig" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur beş gün sürdü.
Grev üç gün sürdü.
Londra'da kaç gün kalacaksın?
Birkaç gün burada kalacağım.
Birkaç gün bizimle kal.
Beş gün art arda yağmur yağdı.
Orada üç gün kaldım.
Tom otuz gündür kayıp.
o güne kadar.
Biz muhtemelen birkaç gün uzakta olacağız.
Annem iki gündür hasta.
Tom üç gündür bilinçsiz.
Kelebekler üç gün yaşarlar.
Birkaç gündür New York'ta idim.
Neden birkaç gün benimle kalmıyorsun?
Birkaç gün burada kalmalısın.
Fırtına üç gün şiddetle devam etti.
Üç gündür sana ulaşmaya çalışıyorum.
Tom birkaç gün orada olacak.
O üç gün boyunca bilinçsizdi.
Tom orada birkaç gün kaldı.
Birkaç gün için uzakta olabilirim.
Yağmur dört gün sürdü.
kucağında bir kaç güzel gün geçirmenizi dilerim" dedi.
Üç gün boyunca kraker ve suyla yaşadı.
Birkaç günlüğüne kasabanın dışında olacağım.
Bu bilet üç gün için geçerlidir.
Susuz bir gün daha yaşayamayız.
Birçok güve, yetişkin olarak sadece birkaç gün yaşar.
Her ağaç yılda sadece birkaç gün meyve verir.
Üç ya da dört gün yatakta kalmalısın.
O iş en az on gün sürecek.
Bir ya da iki gün sürer.
Birkaç gün daha kalacağım.
Birkaç gün kalabilir misin?
Üç gündür oradaydım.
Kocanız Prag'da üç gün ne yapacak?
Duygusal kalbin sembolizmi bugün hâlâ yerini koruyor.
Peş peşe beş gün yağmur yağdı.
Bu bilet satın alındıktan sonra iki gün boyunca geçerlidir.
Bizimle birkaç gün kalması için Tom'u ikna etmeye çalışmalıyız.
Bunun üstüne, iki hafta üç gün evde kaldım.
Neden, hâlâ bilmiyorum ama Montevideo'da faşist gruplar yayılmıştı.