Translation of "Szünetet" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Szünetet" in a sentence and their turkish translations:

Tartsunk szünetet!

Bir mola alalım.

Ideje szünetet tartani.

Mola zamanı.

Csak tartsál szünetet.

Mola verebilirsin.

Tamás szünetet tartott.

Tom bir mola aldı.

Megérdemelsz egy szünetet.

Bir molayı hak ettin.

Tom szünetet tartott.

Tom durakladı.

Adj egy kis szünetet!

Bana bir mola verin.

Tartsunk tíz perc szünetet!

On dakikalık bir mola verelim.

Javasolnám, hogy tartsunk szünetet.

Mola vermeyi tavsiye ederim.

Tartsunk egy kis szünetet!

Kısa bir ara verelim.

Tartsunk egy rövid szünetet.

Birkaç günlük bir tatile çıkalım.

Tartsunk 10 perc szünetet.

- On dakikalık bir mola alalım.
- 10 dakikalık bir mola alalım.

Azt hiszem, ideje szünetet tartani.

Sanırım mola verme zamanı.

Tarts egy kis szünetet, Tomi!

Bir mola ver, Tom.

Úgy érzem, ideje szünetet tartani.

Sanırım mola vermemin zamanıdır.

Miért nem tartasz most szünetet?

Neden şimdi bir mola vermiyorsun?

Tom egy pillanatnyi szünetet tartott.

Tom bir saniye durakladı.

Itt az ideje, hogy szünetet tartsak.

Bu benim mola zamanı.

Miért nem tartunk egy kis szünetet?

Neden biraz mola almıyorsun?

Tartsunk szünetet! Nem tudom már folytatni.

Bir ara verelim! Daha fazla devam edemem.

Tom és Mary szünetet tartanak a munkában.

Tom ve Mary işten bir mola alıyor.

A tanulók alig várták már a nyári szünetet.

Öğrenciler yaz tatilini iple çekiyorlar.

Zenében, vagy beszédben gyakran tartanak szünetet a drámai hatás kedvéért.

Müzikte veya konuşmada, bir duraklama sık sık dramatik bir etki için kullanılmaktadır.

Néha egy kicsit szünetet kell tartani és élvezni az életet.

Durup gülleri koklaman gerekir.