Examples of using "Tovább" in a sentence and their turkish translations:
Sürmeye devam et.
Dinlemeye devam.
O şarkı söylemeyi sürdürdü.
Daha fazla beklemeyi göze alamayız.
Ben okumaya devam ettim.
Okumaya devam edin.
Yazmaya devam et.
Yürümeye devam et.
Şarkı söylemeye devam et.
Aramaya devam edin.
Koşmaya devam edin.
Pratik yapmaya devam edin.
Kürek çekmeye devam edin.
Hadi oradan.
Kazmaya devam et.
Tırmanmaya devam et.
- Çalışmana devam et.
- İşinize devam edin.
Hapşırmaya devam ediyorum.
Gülümsemeye devam et.
Ağlamaya devam etti.
- Oynamaya devam ettim.
- Çalmaya devam ettim.
Kazmaya devam ettim.
Tom oynamaya devam etti.
Bakmaya devam edin.
Bu bizi nereye götürür?
Aferin, böyle devam et.
Ben artık bunu yapamam.
Artık onu istemiyorum.
Sadece yürümeye devam edin.
Ona daha fazla dayanamadım.
Saldırımıza devam etmeliyiz.
Doğru gitmeye devam et.
İlerlemeliyim.
İlerle, Tom.
Devam et.
Sadece denemeye devam et.
- Rüyanda görürsün!
- Daha çok beklersin!
Tom itmeye devam etti.
Tom yemek yemeğe devam etti.
Tom konuşmaya devam etti.
Tom okumaya devam etti.
Devam etmek zorunda mıyım?
Tom'la konuşmaya devam ettim.
Daha fazla yapamıyoruz.
Daha fazla beklemeyeceğim.
Daha fazla dayanamadım.
biz ödemeye devam edeceğiz.
tıkıştırmak işe yaramayacak.
Uzayın insanlığın faydası için
Sonra göreve devam.
En fazla biraz daha uzun sürer.
Burada daha uzun kalmak istiyorum.
Ben daha fazla bekleyemem.
Artık beklemek istemiyoruz.
Lütfen konuşmayın.
Artık bunu dinleyemem.
Sevgiyi yayın.
Burada daha uzun kalmak istiyorum.
Artık yaşamanın anlamı yok.
Artık beklemek istemiyorum.
Gerçekten artık onu alamam.
Gitmeyi sürdürmeliydim.
Onu daha fazla çalışmak zorunda kalacağım.
Eğitimini sürdürmek istiyor musun?
Bu artık gerekli değil.
Tartışmayı uzatmak fuzuli.
O bir mektup yazmaya devam etti.
Daha fazla oyun oynamak istemiyorum.
Biraz daha bekleyin.
Daha uzun süre kalmak isterdim.
Kendine işkence etmeyi bırak.
Tom yardım için bağırmaya devam etti.
Bu devam edemez.
Daha fazla beklemek tam bir zaman kaybıdır.
Denemeye devam edecek gücüm yok.
İyimserler daha uzun yaşar.
tekelde o kadar uzun süre tutunur.
ben de öylece yaşayıp gittim.
hatta bir adım daha ileri gitmeliyiz.
Daha da kötüsü,
bu kötü durumu çok daha kötü
Fiyatlar yükselmeye devam edecek.
Onun hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum.
Ben artık buna dayanamıyorum.
Biz böyle devam edemeyiz.
Artık böyle yaşayamam.
Kavga etmeye devam edin.
- Zamanımı harcamaya son ver.
- Zamanımı boşa harcamayı bırak.