Examples of using "Hátha" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al.
Geri çekilmem gerekirse diye kolları bağlı tutmak yok.
Kalkanıyla yaklaştı ve saldırırsa diye kalkanını havada tuttu.
- Yardım etmek için yapabileceğim bir şey olup olmadığını görmek için buraya geldim fakat benim yapabileceğim bir şey yok gibi görünüyor.
- Buraya yardım etmek için yapabileceğim bir şey olup olmadığını görmeye geldim fakat benim yapmam için bir şey yok gibi görünüyor.