Examples of using "Jöttem" in a sentence and their turkish translations:
- Senin için geldim.
- Sizin için geldim.
Yaya geldim.
Dün geldim.
Ben İspanyalıyım.
Çin'den geldim.
Ben İran'dan geldim.
Ben Japonyalıyım.
Erken mi geldim?
Tom ile geldim.
Otobüsle geldim.
Yardım etmeye geldim.
- Veda etmeye geldim.
- Veda etmek için geldim.
Barış içinde gelirim.
Kötü bir zamanda geldim mi?
- Ben İsviçre'denim.
- Ben İsviçreliyim.
- Ben İsviçre'den geldim.
Hoşça kal demek için geldim.
Arabayla geldim.
- Kendim geldim.
- Tek başıma geldim.
Ben Boston'dan geldim.
Tom'la konuşmak için geldim.
Sonunda okumak için Amerika’ya geldim.
Geldim, gördüm, yendim.
Arkadaşlarımla geldim.
Ben gelecekten geliyorum.
Oradan yeni geldim.
Buraya dün geldim.
Bir şey almak için burada değilim.
Olabildiğince erken geldim.
Buraya kendi başıma geldim.
Tom'u görmeye geldim.
Ben onu çözemedim.
Seni görmeye geldim.
Tom'dan dolayı geldim.
Evet, Sapporo'dan geldim.
Buraya okumak için geldim.
Ben Shizuokalıyım.
Taksiyle eve geldim.
Köpeğimi almak için buradayım.
Ne bulduğumu sana söylemek için buraya geldim.
Ben az önce geri döndüm.
- O "Ben Kanada'dan geldim" dedi.
- "Kanadalıyım" dedi.
Onu öldürmek için geldim.
Buraya geçen gece geldim.
Seni kurtarmak için geldim.
Onu kurtarmak için geldim.
Başka bir gezegenden geliyorum.
Seni öldürmek için buradayım.
Ben dün vardım.
Ben her zamankinden daha erken geldim.
Ben önce geldim.
Manzaraları görmek için geldim.
Dünkü çocuk değilim.
Onun söylediğine mahcup oldum.
Ben dün doğmadım.
Geç ulaştım.
Seni eve götürmeye geldim.
Mesajını alır almaz geldim.
Ben az önce karakoldan geldim.
Seni incitmek için burada değilim.
Tom'u almak için buradayım.
Neden buraya geldiğimi biliyor musun?
Sadece seni görmeye geldim.
Ben buraya kendi özgür irademle geldim.
- Senin nasıl olduğunu görmeye geldim.
- Sizin nasıl olduğunuzu görmeye geldim.
Buraya öğrenmek için geldim.
Tom'u görmek için buradayım.
Az önce İsveç'ten geri geldim.
- Dünya denen bir gezegenden geliyorum.
- Dünya gezegenindenim.
Boston'dan yeni döndüm.
İngiltere'den az önce döndüm.
- Ben Gürcistanlıyım.
- Gürcistan'danım.
Postaneden daha yeni döndüm.
Sadece Tom'la konuşmak için buradayım.
Ben Kyoto'yu görmek için Japonya'ya geldim.
Buraya elimden geldiği kadar çabuk geldim.
Keşke buraya hiç gelmeseydim.
İyi bir yer almak için erken geldim.
Az önce eve geldim ve akşam yemeğimi yedim.
Bir konferansa katılmak için Tokyo'ya geldim.
Herhangi birini incitmek için burada değilim.
- Tom yüzünden buradayım.
- Tom'dan dolayı buradayım.
Babanla konuşmaya geldim, seninle değil.
Dün gece uğramadığım için üzgünüm.
Sana kötü kabusunu göstermek için buradayım.
Seni Tom hakkında uyarmak için buraya geldim.
Bugün sizlerle başarımızın sırrını paylaşmak için buradayım
Mayıs ayındaki güzel bir günde Meksika'da doğdum.
Ayağa kalktığında "Hakim hanım, mahkemeye döndüm
Buraya iş konuşmak için geldim, çene çalmak için değil.
Burada olacağını bilseydim, gelmezdim.
Buraya gelmek bir hataydı.
- Yardım etmek için yapabileceğim bir şey olup olmadığını görmek için buraya geldim fakat benim yapabileceğim bir şey yok gibi görünüyor.
- Buraya yardım etmek için yapabileceğim bir şey olup olmadığını görmeye geldim fakat benim yapmam için bir şey yok gibi görünüyor.