Examples of using "Ide" in a sentence and their turkish translations:
Buraya koy.
Buraya bak.
- Buraya gel!
- Buraya gel.
Buraya bak!
Onu buraya getir.
Buraya otur.
Buraya gelme.
Neden buraya geldin?
Ne için buraya geldin?
Sen buraya ait değilsin.
Hey, buraya gel.
Aşağıya gel.
Buraya gel.
Çabucak buraya gel.
Buraya bak.
Sadece onu bana ver.
- Şimdi, dinle!
- Dinle, şimdi!
Buraya gel.
Bu ait olduğum yer.
Onu bana ver.
Biz buraya aitiz.
Burada saklanabiliriz.
Onu buraya indirebilir miyim?
Buraya otur.
Bana paramı ver.
O buraya öğleden önce geldi.
- Buraya ne yazmam gerekiyor?
- Buraya ne yazmalıyım?
- Buraya ne yazayım?
Bana dosyayı ver.
Artık buraya gelme.
Ne sıklıkta buraya gelirsin?
Çantamı bana ver.
Bana sözlüğü getir.
Noel ağacını buraya dikelim.
Her gün buraya geliriz.
- Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- Arabanı buraya park edemezsin.
Anahtarları bana ver.
Lütfen buraya gel.
Buraya gel, Tom.
- Buraya ne için geldiniz?
- Ne için buraya geldiniz?
Hepiniz, dinleyin.
Buraya nasıl geldin?
Onu bana ver, lütfen.
Onu buraya getir.
- Yaklaşmayın!
- Yaklaşma!
Dışarıda durun.
O, niçin buraya geldi?
- Yarın buraya mı geliyorlar?
- Yarın buraya geliyorlar mı?
Buraya ait değilim.
Buraya geri gel.
Buraya geri dön.
Tom'u alın.
Buraya gel, Tom.
Onu buraya bırak.
Buraya gel, John.
Buraya dün geldim.
Buraya tek başına mı geldin?
- Buraya sık sık gelir misiniz?
- Buraya sık sık gelir misin?
Ben az önce buraya taşındım.
Tom'u buraya getir.
Onu bana getirin.
Hemen buraya gel.
Buraya arabayla mı geldin?
Buraya geri gelmeyi seviyorum.
Buraya gel.
Kim buraya geldi?
Onların yeri burası değil.
Buraya kendi başıma geldim.
Buraya sık sık gelirim.
Onu buraya Tom getirdi.
Herkes, buraya gelin.
Buraya yaklaş, Tom.
Onlar dün buraya geldi.
Buraya gel arkadaş.
Eve gelebilir misin?
Buraya okumak için geldim.
Buraya gelme.
Lütfen burada oturun.
Buraya oturalım.
Buraya koy.
- Buraya sık sık gelir misiniz?
- Buraya sık sık gelir misin?
Bana onu ver.
Tom her iki ayda bir buraya gelir.
Buraya gelmek bir hataydı.
Adresini buraya yaz.
Mümkün olduğu kadar kısa sürede onu bana getirmeni istiyorum.
- Bana kitabı ver.
- Bana kitabı verin.
O, Boston yoluyla buraya geldi.
O, buraya dün gece geldi.
O, haftada iki kez buraya gelir.
Bana bunu getir.
Ben de oraya davet edildim.
Tom buraya yalnız geldi.