Translation of "Magaddal" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Magaddal" in a sentence and their turkish translations:

Vigyél magaddal.

Beni de götür.

Vigyél magaddal haza!

Beni seninle eve götür.

Ezt vidd magaddal.

Bunları seninle götür.

Vigyél magaddal minket!

Bizi seninle götür.

Ne foglalkozz magaddal!

Kendin için kaygılanma.

Ezt vidd magaddal!

Bunu yanında götür.

Hozd magaddal a barátodat.

Arkadaşını yanında getir.

Vidd magaddal az esernyődet.

Şemsiyeni yanına al.

Engem is magaddal viszel?

Beni de birlikte götürür müsün?

Hozd magaddal a diákigazolványodat.

Öğrenci kimlik kartınızı getirin.

Hozd magaddal a szerszámaidat holnap.

Yarın aletlerini yanında getir.

Azt nem akarod magaddal vinni?

Onu yanına almak istemiyor musun?

Hozhatsz magaddal bárkit, aki jönni akar.

Gelmek isteyen herkesi getirebilirsin.

Ne légy oly kíméletlen magaddal szemben.

Kendine bu kadar sert olma.

Azt tervezed, hogy Tomot magaddal viszed?

Tom'u yanında götürmeyi planlıyor musun?

Jó lenne, ha vinnél magaddal esernyőt.

Yanına bir şemsiye alsan iyi olur.

Meglep, hogy nem hoztad magaddal Tomit.

Tom'u getirmediğine şaşırdım.

Ne feledd el magaddal hozni a fényképezőgépet.

Yanınızda kamera getirmeyi unutmayın.

Vidd magaddal a kabátodat, hátha esni fog!

Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al.

Miért nem viszel soha magaddal az utadra?

Neden hiç gezilerinde yanında beni götürmüyorsun?

Szerintem nem kellene magaddal vinni Tomot Bostonba.

Tom'u seninle birlikte Boston'a götürmen gerektiğini sanmıyorum.

Magányosnak lenni belső küzdelmet igényel saját magaddal.

Yalnız olmak kendinle iç mücadeleyi gerektirir.

Vidd magaddal az esernyődet, arra az esetre, ha esne!

- Yağmur ihtimaline karşı şemsiyeni yanına al.
- Yağmur yağması ihtimaline karşı şemsiyeni yanına al.

Ez az étel a kukába fog kerülni, ha nem viszed haza magaddal.

Onu yanında eve götürmezsen, bu yemek sadece boşa gidecek.

Ha egy lakatlan szigeten kellene élned és csak egy könyvet vihetnél magaddal, melyiket választanád?

Issız bir adada yaşamaya gitmek zorunda olsan ve yanında sadece bir kitap alabilsen, hangisini seçersin?

- Vigye magával ezt az összecsukható esernyőt. Lehet, hogy jól fog jönni.
- Vidd magaddal ezt az összecsukható ernyőt! Még jól jöhet.

Bu katlanan şemşiyeyi yanına al. Yararlı olabilir.