Translation of "Esik" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Esik" in a sentence and their turkish translations:

- Tovább esik az eső.
- Esik és esik.
- Csak esik és esik.
- Egyre csak esik.
- Folyamatosan esik.

Yağmaya devam ediyor.

- Esik az eső.
- Esik.

- Hava yağmurlu.
- Yağmur yağıyor.

- Esik még.
- Még esik.

Hâlâ yağmur yağıyor.

- Itt esik.
- Nálunk esik.

Burada yağmur yağıyor.

- Odaát esik?
- Ott esik?

Orada yağmur yağıyor mu?

Esik?

- Yağmur yağıyor mu?
- Yağmur mu yağıyor?

Esik.

Yağmur yağıyor.

- Megint esik.
- Már megint esik!

Yeniden yağmur yağıyor.

- Esik még az eső?
- Esik még?

Hâlâ yağmur yağıyor mu?

Hamarosan esik.

Yakında yağmur yağacak.

Vasárnapra esik.

Pazar günü yağar.

Most esik?

Şimdi yağmur yağıyor mu?

Jégeső esik.

Dolu yağıyor.

Most esik.

Şimdi yağmur yağıyor.

Esik holnap?

Yarın yağmur yağacak mı?

Valószínűleg esik.

Muhtemelen yağmur yağıyor.

Nem esik.

Yağmur yağmıyor.

Nagyon esik.

Çok yağmur yağıyor.

- Maradok, ha esik.
- Maradni fogok, ha esik.

Eğer yağmur yağarsa kalacağım.

- Már három napja szakadatlanul esik.
- Három napja már esik és csak esik.

- Üç gündür aralıksız yağmur yağıyor.
- Üç gündür aralıksız yağıyor.

- Kedd óta esik.
- Kedd óta esik az eső.

Salı gününden beri yağmur yağıyor.

Esik a hőmérséklet.

Isı düşüyor.

Júniusban sokat esik.

Haziranda çok yağmur yağar.

Most erősen esik.

Şimdi şiddetli yağmur yağıyor.

Még nem esik.

Henüz yağmur yağmıyor.

Már megint esik!

Yine yağmur yağıyor!

Vasárnap óta esik.

- Pazar gününden beri yağmur yağıyor.
- Pazardan beri yağmur yağmaktadır.

Esik a hó.

Kar yağıyor.

Mostanában mindig esik.

Bu aralar sürekli yağmur yağıyor.

Lehet, hogy esik.

Yağmur yağabilir.

Itt is esik.

Burada da yağmur yağıyor.

Már megint esik.

Yine yağmur yağıyor.

Most nem esik.

- Şimdi yağmur yağmıyor.
- Artık yağmur yağmıyor.

Esik az eső.

Yağmur yağıyor.

- Hívj fel, ha esik!
- Hívj fel engem, ha esik.

Yağmur yağarsa, beni ara.

Amikor generációkról esik szó,

Jenerasyonlar hakkında konuşmaya başladığımızda

Múlt csütörtök óta esik.

Geçen perşembeden beri yağmur yağıyor.

Hívj fel, ha esik.

Yağmur yağarsa beni ara.

Minden eddiginél ádázabbul esik.

Her zamankinden daha kötü yağmur yağıyor.

Múlt vasárnap óta esik.

Geçen Pazardan beri yağmur yağıyor.

- Esik a hó.
- Havazik.

Kar yağıyor.

Nehezemre esik ma összpontosítani.

Bugün konsantre olmakta zorlanıyorum.

Nézd! Esik a hó.

Bak! Kar yağıyor.

Amikor esik, busszal utazik.

Yağmur yağdığında, otobüse biner.

Itt esik az eső.

Burada yağmur yağıyor.

Nálatok sok hó esik?

- Ülkenizde çok kar var mı?
- Ülkende çok kar var mı?

Ne menj ki! Esik.

Dışarıya çıkma. Yağmur yağıyor.

Remélem, holnap nem esik.

Umarım yarın yağmur yağmaz.

- Hamarosan esik.
- Hamarosan esni fog.
- Esőre áll az ég alja.
- Mindjárt esik.

Yakında yağmur yağacak.

és talán kívül esik szakértelmünkön,

ve belki de uzmanlık alanınızın dışında olsa da

Ha esik, elhalasztják a mérkőzést.

Yağmur yağarsa maç ertelenecek.

Ha esik, a kirándulást lefújják.

Eğer yağmur yağarsa,gezi iptal edilecek.

Itt szinte soha nem esik.

Burada neredeyse hiç yağmur yağmaz.

Két napja esik az eső.

İki gündür yağmur yağmaktadır.

A karácsony idén vasárnapra esik.

Noel bu yıl Pazar gününe denk geliyor.

Itt ritkán esik a hó.

Burada nadiren kar yağar.

A szívemben esik az eső.

Kalbimde yağmurlar yağıyor.

Ha holnap esik, otthon maradok.

Yarın yağmur yağarsa, evde kalacağım.

Gyakran esik ezeken a napokon.

Bu günlerde, sık sık yağmur yağar.

Itt gyakran esik az eső.

Burada sık sık yağmur yağar.

Egyiptomban kevesebbet esik, mint Japánban.

Mısır'da Japonya'dakinden daha az yağış var.

Mit fogsz csinálni, ha esik?

Yağmur yağarsa ne yapacaksın?

Ha esik, akkor itthon maradunk.

Yağmur yağarsa evde kalırız.

- Esik, és elfelejtettük becsukni az ablakot.
- Esik, és elfelejtettük bezárni az ablakot.
- Esik az eső, mi meg elfelejtettük becsukni az ablakot.

Yağmur yağıyor ve biz pencereleri kapatmayı unuttuk.

Mindig, mikor esik, a tető szivárog.

Her yağmur yağdığında çatı sızdırır.

Hét teljes napja esik az eső.

Yedi gün boyunca yağmur yağdı.

Odamegyek, még akkor is, ha esik.

Yağmur yağsa bile oraya gideceğim.

Minden nap sétálok, kivéve amikor esik.

Yağmur yağdığı zamanlar dışında her gün yürüyüşe çıkıyorum.

Megyek, még akkor is, ha esik.

Yağmur yağsa bile gideceğim.

Nem szívesen megyek ki, ha esik.

- Yağmur yağarken dışarı çıkmayı sevmem.
- Yağmur yağıyorken dışarı çıkmayı sevmem.

- Majd ha piros hó esik!
- Álmodban!

Balık kavağa çıkınca!

Esik, de mi akkor is megyünk.

Yağmur yağıyor ama herhangi bir şekilde gideceğiz.

Már reggel óta esik az eső.

Bu sabahtan beri yağmur yağıyor.

Ha esik holnap, autóval megyünk oda.

Yarın yağmur yağarsa, oraya arabayla gideriz.

Itthon maradunk, mert esik az eső.

Yağmur nedeniyle evde kalıyoruz.

Ha holnap esik, kocsival fogunk menni.

Eğer yarın yağmur yağarsa, arabayla geleceğiz.

Ebben a karosszékben kényelmes ülés esik.

Bu koltuk oturmak için rahat.

Múlt hétfő óta esik az eső.

Geçen Pazartesiden beri yağmur yağıyor.

Akkor is golfozni fog, ha esik.

Yağmur yağsa bile golf oynayacak.

Júniusban megállás nélkül esik minden nap.

Haziran ayında her gün durmadan yağmur yağar.

Mennem kell, még akkor is, ha esik.

Yağmur yağsa bile gitmek zorundayım.

Ha esik, ha fúj, ő ott lesz.

Ne olursa olsun, o orada olacak.

Az alma nem esik messze a fájától.

- Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Armut dalının dibine düşer.

Még mindig elég sűrűn esik a hó.

Hâlâ oldukça yoğun kar yağıyor.

- Esik a hó.
- Havazik.
- Hull a hó.

Kar yağıyor.

Nem esik messze az alma a fájától.

Armut dalının dibine düşer.

Ezen a széken tényleg kényelmes ülés esik.

Bu sandalye oturmak için gerçekten rahat.

Nagyon be van borulva. Szerintem mindjárt esik.

Çok bulutlu. Sanırım yağmur yağacak.

Nehezemre esik nekem ezt a regényt olvasni.

Bu roman benim okuyamayacağım kadar zor.

Kerékpározni megyek, még akkor is, ha esik.

Yağmur yağsa bile, bisiklet sürmeye giderim.

Jobban értjük azt is, miféle érintés esik rosszul,

ne tür bir dokunuşun kötü hissettirdiğini daha iyi bilebilirsiniz

Túllépett a francia erők útjában csak esik vissza.

Yollarındaki sayıca fazla Fransız kuvvetleri sadece geri çekilin.