Examples of using "Egyszer" in a sentence and their turkish translations:
Bir kez daha lütfen.
Kyoto'da bir kez bulundum.
Tekrar teşekkürler.
Bunu sadece bir kez yaptım.
Bir kez yeterli.
Bir kez daha.
Seni bir kez uyardım.
Bir kez daha mı?
Bir kez oldu.
Bir kere daha!
- Bunu yalnızca bir kez kullanabilirsin.
- Onu yalnızca bir kez kullanabilirsin.
- Onu yalnızca bir sefere mahsus kullanabilirsin.
- Sadece bir kez kullanabilirsin.
- Sadece bir kez kullanabilirsiniz.
- Bunu sadece bir kez kullanabilirsin.
- Bunu sadece bir kez kullanabilirsiniz.
Bunu bir kez daha yapın.
Bir kez daha lütfen.
Bazen sen ağaçsın, bazen de köpeksin. Hayat bu!
Yılda bir kez zarar vermez.
Tekrar açıklayabilir misiniz?
O, ayda bir kez Londra'ya gider.
Her şeyin bir sonu vardır.
Bunu yapmak için nesilde bir kez olabilecek bir an.
- Yalnızca bir kez yaşarsın.
- Sadece bir kez yaşarsın.
Ben haftada bir kez yüzerim.
O, haftada bir kez uğrar.
Onu sadece bir kez kullandım.
Ben onu sadece bir kez gördüm.
Onlar tek kullanımlık.
Tekrar kontrol et.
Bunu bir defa daha yapalım.
Biz ayda bir kez görüşürüz.
Tom'a bir kez yardım ettim.
Her şeyi bir kez deneyeceğim.
- Sana bir kez daha soracağım.
- Size bir kez daha soracağım.
Daha önce bir kez karşılaştık.
- Onu bir kez yaptım.
- Bir kez yaptım.
Bir gün tekrar buluşacağız.
Bir porsiyon daha yemek alabilir miyim?
Bir kez yeterliydi.
Onu bir kez daha yapmayı deneyebilir miyim?
Tom bir kez ateş etti.
Seni tekrar görecek miyim?
Bir kez daha üzgünüm.
Bir kez daha!
- Bir gün anlayacaksınız.
- Bir gün anlayacaksın.
- Bir gün beni unutacaksınız.
- Bir gün beni unutacaksın.
Herkes bir gün ölecek.
Tom'u bir kere öptüm.
Onu haftada bir kez yaparız.
Bir zamanlar oradaydım.
Bir kez daha deneyelim.
Bir kez Avustralya'ya gittim.
Tekrar.
Bana tekrar söyle.
- Bir kez daha denememe izin verir misin?
- Bir kez daha denememe izin verir misiniz?
Bob bana ayda bir kez yazar.
Onu bir gün yapmam gerekecek.
"yalnızca bir kere" olarak adlandırılıyor.
Bu CEO ile bir kez çalıştım
Rıhtımda otururken bir gün
Bir kez UFO görmüştüm.
Onu bir kez daha okuyun.
İkinci bir yardıma ne dersin?
O, ayda bir kez bana yazar.
Haftada bir kez onunla buluşurum.
O bir gün bunu ödeyecek.
Onun üzerine tekrar gideceğiz.
Sadece bir kez dışarı çıktık.
Bunu sadece bir kez daha söyleyeyim.
Bir zamanlar onu gördüğümü hatırlıyorum.
Onu tekrar kontrol eder misin, lütfen?
Ben orada yalnızca bir defa bulundum.
İki kere ölç, bir kere kes.
Bir porsiyon daha yemek istiyorum.
Tom bir gün ünlü olacak.
O bir gün meşhur olacak.
Bazen fugu yemeyi denemek istiyorum.
Bu bir kez oldu.
Haftada bir kez yüzmeye giderim.
Bir zamanlar herkes gençti.
Tom hiç ateş etmedi.
Tom bir zamanlar benimle çalıştı.
Tom bunu sadece bir kez kullandı.
Bir kez daha bak.
Tom burada bir kez kaldı.
Bir kez daha deneyelim.
Daha önce onunla bir kez karşılaştım.
O sadece beni bir kez öptü.
Onunla sadece bir kez tanıştım.
Bir gün buraya geri gelelim.
Bir gün İsveç'e gidebileceğimi umuyorum.
Haftada bir kez sinemaya gider.
Ayda bir kere berbere giderim.
Tom bir defa yakınmadı.
Bir kere daha denememe izin verin.
Tom bir gün ünlü olacak.
Bunu bir kez daha yapın.
Sadece bir kez gitmeme izin ver.
- Bırak bir kerecik de ben kazanayım.
- Bırak bir kere de ben yeneyim.
Cam tavan bir kez kırıldığında
Ama bir kere bu gücü bulduklarında mucizevi şeyler yapıyorlar.