Examples of using "Egyikük" in a sentence and their turkish translations:
Bugün, Stella, kendisi o kızlardan biri,
Onlardan birisi yalan söylüyor.
Onlardan hiçbiri mevcut değil.
Onların her ikisi de evli değil.
Onların hiçbiri hayatta değil.
Birisi sırtıma vurdu.
Onların hiçbiri meşgul değil.
Onlardan hiçbiri mutlu görünmüyor.
Onlardan hiçbiri meşgul görünmüyor.
Mücizevi şekilde, onlardan hiçbiri ölmedi.
Hem Tom hem de Mary Boston'a hiç gitmedi.
Tom'un iki erkek kardeşi var. Hiçbiri Boston'da yaşamıyor.
Sonunda aramızdan bazıları bira içti, bazıları da hapse girdi.
Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.