Examples of using "Anyanyelvű" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un ana dili Fransızcadır.
Ana dili Esperanto olan ilk kişi 1904'te doğdu. Günümüzde ise ana dili Esperanto olan birkaç bin kişi var.
Onların yaşadığı şehrin büyük bir İspanyolca konuşan topluluğu var.
Gramer olarak doğru ama anadil olarak konuşanlar böyle bir şey söylemezler.
Tom Mary'nin aksanına bakarak onun bir yerli olmadığını söyleyebiliyordu.