Examples of using "Első" in a sentence and their turkish translations:
Birinci adım:
Ben birinciyim.
O benim ilk aşkım.
Ben birinci olmak istiyorum.
Bu yüzden yapmamız gereken ilk şey,
MS: İlki şu:
İlk denememde başarılı oldum.
İlk görüşte ona âşık oldu.
İlk olarak kim?
Biz business class'ta uçtuk.
Ben onu ilk bakışta tanıdım.
Tom birincidir.
Güvenlik önce gelir.
Birinci aşama tamamlandı.
- İlk treni yakaladın mı?
- İlk trene yetiştin mi?
O ilk görüşte aşktı.
ilk profesyonel seçmeme katıldım.
İlk vizeme çalışsam da
o ilk hafta içinde oluyor.
Tom birincilik ödülünü aldı, değil mi?
Onlar ilk kez yurt dışına bir seyahate gitti.
Bu sizin ilk ziyaretiniz mi?
- Bu senin ilk görevindir.
- Bu senin ilk ataman.
Bu benim ilk günüm.
Bu senin ilk sınavın mı?
Güvenlik birincil sorundur.
Sen birincisin.
Ben birinci miyim?
Tom birinci sınıf seyahat etti.
O benim ilk aşkım.
Ben birincilik ödülü kazandım.
İlk izlenimler önemlidir.
Bizim ilk dersimiz matematik.
İlk izlenimler önemlidir.
Birinciydim.
Bu benim ilk arabam.
İlk görüşte ona âşık oldu.
- Nihayet, ilk bölümü bitirdik.
- En azından ilk bölümü bitirdik.
Dinleyin! Gereksiz Tekrar Kulübünün ilk kuralı, Gereksiz Tekrar Kulübünün ilk kuralıdır.
İlk kocan nasıl öldü?
Bu ilk soru sizin için.
Birinci olacağımı düşünmedim.
Ofisteki ilk günümde
Başkan olduktan hemen sonra, Sierra Leone'nin
Hayatımızın ilk dağında, kariyeri yakalamaya çalışırken
İlk yönetim kurulu toplantımızı yaptık.
İlki, birey odaklı mükemmeliyetçilik,
Birinci grafiğe bakın.
İlk olay, Soğuk Savaş'ın sonuydu.
Doğrusu sanıyorum çocuklarım büyüdüklerinde
büyük patlamadan hemen sonrası.
İşte o noktada başarılı olmaya başladım.
Geçen yıl birinci sınıf öğrencisiydim.
Her şey için bir ilk olmak zorunda.
Tom Mary'nin ilk aşkı idi.
İlk içki benden!
O ilk evlilik yıl dönümünü unuttu!
O ilk evlilik yıl dönümlerini unuttu.
İlk adım en önemli adımdır.
İlk adım çok zordur.
İlk ödülü Janet kazandı.
O ilk ipucuydu.
Annenin ilk erkek arkadaşıydım.
Bu, Boston'a ilk ziyaretiniz mi?
Ben zaten birinci basamağı yaptım.
Pazar haftanın ilk günüdür.
Güvenlik her zaman önce gelir.
İlk adım en zorudur.
O benim ilk düşüncemdi.
İlk görüşte aşka inanır mısın?
Onun tutkusu birinci olmak.
Sadece ilk mesaj gösteriliyor.
Ben hiç first class uçmadım.
Bu sizin yurt dışına ilk seyahatiniz mi?
Bunun sizin için bir ilk olduğunu umuyorum.
İlk tren ne zaman ayrılacak?
Onun ilk aşkıydı.
Sarah benim ilk aşkımdı.
Tanıştığımız ilk gün sana aşık oldum.
Burası ilk buluşmamızda kız arkadaşımı götürdüğüm yer.
Bir numaralı neoliberal ekonomi varsayımı:
Sorduğum ilk sorulardan bir tanesi şuydu:
ilk esprimi bile yapmadan önce
ilk IntelliMedicine prototip yazıcıyı yaptık.
hapsedilmeyi takip eden ilk 3 gün içinde gerçekleşiyor
Şili'de ilk darbe denemesi başarısız oldu.
ve tamamı sökülür umuduyla çekmeye başladığım
ilk olmak ve o ilk domino taşı olmak.
İşte bu slayt, son 15 yıldaki,
İlk ilkemiz sestir.
Yılın ilk ayı ocaktır.
O, ilk fotoğrafta kaç yaşındaydı?
O, birincilik ödülü kazanacak.
İlk deneyimimi asla unutmayacağım.