Translation of "Ben" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Ben" in a sentence and their turkish translations:

1984-ben

1984'te, Uluslararası Olimpiyat Komitesi,

Alkalmanként 996-ben, de általában 965-ben.

genellikle 9-6-5 çalışıyorum.

2014-ben 212,

2014'te 212,

2015-ben 780,

2015'te 780,

Ben Szingapúrban élt.

Bin Singapurda yaşadı.

1979-ben születtem.

1979'da doğdum.

1982-ben születtem.

Ben 1982'de doğdum.

PHP-ben programozom.

Ben PHP ile programlama yapıyorum.

2001-ben, amikor leérettségiztem,

2001 yılında liseden mezun oldum

2017-ben Mississippibe utaztam,

2017 yılında, bir grup otomobil fabrikası işçisinin

1991-ben mindez megváltozott.

Bu durum 1991 yılında değişti.

Ez 1974-ben volt.

1974 yılında oldu bu.

1969-ben kaptak el,

1969'da Pando şehrini

Iskolánkat 1990-ben alapították.

Okulumuz 1990'da kuruldu.

Osakában születtem 1977-ben.

- 1977 yılında Osaka'da doğdum.
- 1977'de Osaka'da doğdum.

1945-ben Hirosimában születtem.

1945'te Hiroshima'da doğdum.

Elment Londonba 1970-ben.

O, 1970'te Londra'ya gitti.

1969-ben adták ki.

1969 yılında yayımlandı.

Tom 2009-ben érettségizett.

Tom, 2009 yılında liseden mezun oldu.

- Banglades 1971-ben nyerte el a függetlenségét.
- Banglades 1971-ben vált függetlenné.

Bangladeş 1971'de bağımsız oldu.

Amit 1971-ben vezettek be.

Nike swoosh'tur.

Például, amikor városomban, Seattle-ben,

Örneğin, yaşadığım şehir Seattle'da

Tíz évvel később, 2014-ben

On yıl sonra 2014 yılında

Már csak 965-ben dolgozom,

Şimdileri ara sıra 9-9-6 olsa da

2017-ben napkitörés áldozata lett.

geçen yıl alev aldı.

A történet 1940-ben kezdődik,

Her şey 1940'larda

Másodéves fizikushallgató voltam Cambridge-ben,

Bir gün, Cambridge'de ikinci sınıftayken

Az iskolát 1650-ben alapították.

Okul, 1650'de kuruldu.

George Washington 1732-ben született.

George Washington 1732 yılında doğdu.

Atatürk 1881-ben született Szalonikiben.

Atatürk, 1881'de Selânik'te doğdu.

1917-ben Európa háborúban állt.

1917'de Avrupa savaştaydı.

- Yukio Mishima 1970-ben lett öngyilkos.
- Misima Jukió 1970-ben öngyilkosságot követett el.

Yukio Mishima 1970'te kendini öldürdü.

- A második világháború 1939-ben tört ki.
- A második világháború 1939-ben robbant ki.

İkinci Dünya savaşı 1939 yılında patlak verdi.

2012-ben már sokkal rosszabbul volt,

Yine 2012 Londra Olimpiyatları açılışında,

Emiatt nyolcan börtönbe kerültek 2015-ben,

2015'te bu öğretmenlerden sekizi bu yüzden hapse girdi

2007-ben vettem részt először diáktüntetésen,

Başkan en önemli haber ağlarından birini kapatınca

Egy náci 2010-ben kezdett zaklatni.

Sonra 2010 yılında bir Nazi beni taciz etmeye başladı.

Akkor pedig – ahogy említetted – 2011-ben

Sonra da söylediğin gibi 2011'de,

Előtte '64-ben volt egy Brazíliában.

Daha önce de 1964'te Brezilya'da olmuştu.

Teréz anya 1910-ben Jugoszláviában született.

Rahibe Teresa, 1910 yılında Yugoslavya'da doğdu.

Seicho Matumoto 1992-ben halt meg.

Seicho Matumoto 1992 yılında öldü.

Macumoto Szeicso 1992-ben hunyt el.

Seicho Matumoto 1992 yılında öldü.

Az első világháború 1914-ben kezdődött.

1. Dünya Savaşı 1914 yılında başladı.

A francia forradalom 1789-ben történt.

Fransız Devrimi 1789 yılında gerçekleşti.

Nem bízom a helyi tv-ben.

Yerel televizyona güvenmiyorum.

Pierce-t 1852-ben választották meg.

Pierce 1852 yılında seçildi.

- Pablo Neruda Chile nagykövete volt Franciaországban 1971-ben.
- Pablo Neruda volt Chile franciaországi nagykövete 1971-ben.

Pablo Neruda 1971'de Şili'nin Fransa büyükelçisiydi.

1931-ben a bűnüldözésben tapasztalt törvénytelenségekkel foglalkoztunk.

1931'de polislikteki kanunsuzlukla ilgili bu raporla dahil olduk.

Az volt az első jelentésünk 1931-ben.

1931'in öncesindeki ilk raporumuz buydu.

Az Egészségügyi Világszervezet 2011-ben úgy becsülte,

2011'de Dünya Sağlık Örgütü, yalnızca üye Batı Avrupa devletlerinde

2015-ben Koppenhágában egy zsinagóga elleni terrortámadásban.

2015'te Kopenhag'da bir Yahudi sinagogunda.

Picasso festette ezt a képet 1950-ben.

Picasso, 1950 yılında bu resmi yaptı.

A második világháború 1945-ben fejeződött be.

1945 yılında İkinci Dünya Savaşı sona erdi.

Kolumbus Kristóf 1492-ben fedezte fel Amerikát.

Kolomb 1492'de Amerika'yı keşfetti.

Hoover 1874-ben született Iowában, az agrárállamban.

Hoover, 1874'te tarım eyaleti Iowa'da doğdu.

Az első színpadi fellépése 1969-ben volt.

İlk kez 1969'da sahneye çıktı.

Amikor Tamás Quebec-ben élt, tanult franciául.

Tom Quebec'te yaşarken Fransızca öğrendi.

De 1945-ben a szovjet csapatok megszállták Szahalint.

Ama 1945'te Karafuto, aniden Sovyet askerlerinin saldırısına uğramış,

Megkapta az első állandó műszívet Utahban 1982-ben,

1982'de Utah'da ilk kalıcı yapay kalp transplantını aldığında

1950-ben kb. kétmillió egyede volt a kolóniának.

1950'lerde bu kolonide iki milyon birey vardı.

2009-ben egy 144 országos Gallup felmérés kimutatta,

2009'da 114 ülkede gerçekleşen bir Gallup anketi,

Ott tartanak most, ahol Észak-Amerika 1940-ben.

1940'ta Kuzey Amerika ürünlerinin olduğu yerde.

Kubiláj kán 1271-ben alapította a Jüan-dinasztiát.

Kubilay Han Yuan Hanedanı'nı 1271 yılında kurmuştur.

Az első magyar királyt 1000-ben koronázták meg.

İlk Macaristan kralı 1000 yılında taç giydi.

A dinamitot Alfred Nobel találta fel 1857-ben.

Dinamit 1857 yılında Alfred Nobel tarafından icat edilmiştir.

A Civilizáció V-ben Lengyelország a legjobb civilizáció.

Polonya, Uygarlık V.'deki en iyi medeniyettir.

Először 1969-ben érintette ember a Hold felszínét.

İlk kez, 1969 yılında, insan ay yüzeyine dokundu.

Soros György 1992-ben bedöntötte a brit fontot.

George Soros 1992'de bir İngiliz sterlini vurgunu yaptı.

2005-ben, Martin Seligman és kollégái egy kutatást folytattak.

2005'te, Martin Seligmen ve arkadaşları bir deney yaptı.

Amikor az Ebola-járvány 2014-ben kitört Nyugat-Afrikában,

2014'te Batı Afrika'da Ebola salgını başladığında,

Ami 2001-ben voltam, ha nem látnák a ráncaimat.

kırışıklarımdan anlaşılmıyorsa 2011 yılıydı.

1941-ben tért haza Európából, mikor kitört a háború.

- O, 1941'de savaş başladığında Avrupa'dan evine döndü.
- Savaş patlak verdiğinde 1941'de Avrupa'dan evine döndü.

Az Egyesült Államok ledobott egy atombombát Hiroshimára 1945-ben.

ABD 1945'te Hiroşima'ya bir atom bombası attı.

Reagen 1981-ben lett az Amerikai Egyesült Államok elnöke.

Reagan 1981 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin başkanı oldu.

Ezerkilencszázhatvannyolc áprilisában King tiszteletes a Tennessee állambeli Memphis-ben volt.

Rev. King 1968 Nisanında Memphis, Tennessee'deydi.

1951-ben Teréz nővért India akkori legnagyobb városába, Kalkuttába küldték.

1951'de Rahibe Teresa o zamanlar Hindistan'ın en büyük şehri olan Kalküta'ya gönderildi.

Vannak, akik azt mondják, hogy 2012-ben katasztófa fog bekövetkezni.

2012 yılında bir felaket oluşacağını iddia edenler var.

1971-ben Pablo Neruda nyerte el az irodalmi Nobel-díjat.

1971 yılında Pablo Neruda, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı.

Melyet a Britt lapban, a The Lancetben adtak közre 1990-ben.

1990 yılında İngiliz dergisi ''The Lancet''te yayımlandı.

Lo 2017-ben, kilenc év után döntött úgy, hogy hazatér Csianghsziba,

9 yıl sonra, 2017'de Luo Jiangxi'ye geri dönmeye karar verdi

Charles Lindbergh 1927-ben, elsőként repülte át egyedül az Atlanti Óceánt.

Charles Lindbergh, Atlantik Okyanusu'nda, 1927 yılında ilk tek kişilik uçuşunu yaptı.

Amikor elmondtam neki, hogy az idő alatt rendkívül jó lettem a Scrabble-ben,

Ona kendimi Scrabble'da gerçekten çok ilerlettiğimi söylediğimde

- Mi van a tv-ben?
- Mi van a tévében?
- Mi megy a tévében?

- TV'de ne var?
- Televizyonda ne var?

Több mint 2500 ember halt meg eddig 2015-ben, miközben megpróbálták elérni Európa partjait.

2015 yılında şimdiye kadar 2.500'den daha fazla insan Avrupa'ya ulaşmaya çalışırken öldü.

Ennek ellenére 1811-ben kezdte meg az összeszerelést a legnagyobb hadsereg, amit Európában valaha láttak ...

Yine de 1811'de toplanmaya başladı. Avrupa'nın gördüğü en büyük ordu…

Az első eszperantó anyanyelvű ember 1904-ben született; ma több ezer eszperantó anyanyelvű ember él.

Ana dili Esperanto olan ilk kişi 1904'te doğdu. Günümüzde ise ana dili Esperanto olan birkaç bin kişi var.

2012-ben a Himalayan Trust az elmaradott Khumbu régióban végzett útépítő munkáért elismerésben részesítette Pasang Sherpát.

2012 yılında Himalayan Trust, az gelişmiş Khumbu bölgesinde usanmadan gerçekleştirdiği yol yapım çalışmaları için Pasang Sherpa'yı ödüle layık gördü.

A Coimbrai Egyetemet 1290-ben alapították. Ez az egyike a legöregebb folyamatosan működő egyetemeknek Európában és a Földön.

Coimbra Üniversitesi 1290 yılında kurulmuştur. Avrupa'da ve dünyada sürekli çalışmakta olan en eski üniversitelerinden biridir.

1981-ben az Egyesült Államok felbocsátotta a Columbia űrrepülőt, az első újrahasznosítható, emberekkel ellátott űreszközt Robert Crippen pilótával és John Young parancsnokkal.

1981 yılında, Amerika Birleşik Devletleri ilk yeniden kullanılabilir insanlı uzay aracı Uzay Mekiği Columbia'yı fırlattı. Robert Crippen tarafından yönetilmiş ve John Young tarafından komuta edilmiştir.