Translation of "Tudta" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Tudta" in a sentence and their turkish translations:

Nem tudta.

Onu bilmiyordu.

Tom tudta.

Tom bildi.

Tom tudta?

Tom bildi mi?

- A kezdettől fogva tudta ezt.
- Az egész idő alatt tudta ezt.
- Mindvégig tudta.
- Egész idő alatt tudta.

O, onu başından beri biliyordu.

Tom tudta ezt.

Tom onu biliyordu.

Tom valamiképpen tudta.

Her nasılsa, Tom biliyordu.

Tom nem tudta.

Tom bilmiyordu.

Tomi jobban tudta.

Tom daha iyi biliyordu.

Tom már tudta.

Onlar zaten biliyorlardı.

Senki sem tudta.

Kimse bilmiyordu.

Tom tudta azt?

Tom bunu biliyor muydu?

- Nem tudta visszatartani a könnyeit.
- Nem tudta a könnyeit visszatartani.
- Nem tudta fékezni a könnyeit.

O gözyaşlarını tutamadı.

- Tom nem tudta visszatartani magát.
- Tom nem tudta visszafogni magát.

Tom kendini engelleyemedi.

Senki sem tudta megmondani.

Kimse sebebini bulamamıştı.

Tom tudta, hogy jövök.

Tom geldiğimi biliyordu.

Tudta Tomi, hogy megfigyelik.

Tom izlenildiğini biliyordu.

Bárcsak Tom tudta volna!

Keşke Tom onu bilseydi.

Honnan tudta a nevemet?

Adımı nasıl bildi?

Azt hiszem, Tom tudta.

Tom'un bildiğini sanıyorum.

Tomi nem tudta megérteni.

Tom anlayamadı.

Tomi sosem tudta azt.

Tom onu asla bilmiyordu.

Tom tudta a nevünket.

Tom adlarımızı bildi.

- Nem tudta leplezni Tomi a csalódottságát.
- Nem tudta elrejteni a csalódottságát Tomi.

Tom hayal kırıklığını gizleyemedi.

- Egyikünk sem tudta, hogy mit kellene csinálni.
- Egyikünk sem tudta, mitévő legyen.

Hiçbirimiz ne yapılacağını bilmiyorduk.

Nem tudta megszerezni a munkát.

O, işi alamadı.

Tudta, hogy Jani szereti őt.

- O, John'un onu sevdiğini biliyordu.
- John'un kendisini sevdiğini biliyordu.

Nem tudta, hogy mit tegyen.

Daha sonra ne yapacağını bilmiyordu.

Semmi nem tudta megállítani őt.

Hiçbir şey onu durduramazdı.

Tom nem tudta, melyiket válassza.

Tom hangisini seçeceğini bilmiyordu.

Nem tudta megérteni a mondatot.

O, cümleyi anlayamadı.

Nem tudta megvalósítani a terveit.

O, planını gerçekleştiremedi.

Hogyan tudta ezt elkövetni Tomi?

Tom nasıl öyle bir şey yapmış olabilir?

Tudod, hogy Tom honnan tudta?

Tom'un nasıl bildiğini biliyor musun?

- Tudtad ezt?
- Tudta ezt ön?

Bunu biliyor muydun?

Senki nem tudta a választ.

Hiç kimse cevabı bilmiyordu.

Tom nem tudta megmenteni Maryt.

Tom, Mary'yi kurtaramadı.

Tom tudta, hogy igaza van.

Tom haklı olduğunu biliyordu.

Tom tudta, mi a teendő.

Tom ne yapılması gerektiğini biliyordu.

Tom tudta, hogy Mary tette.

Tom Mary'nin ne yaptığını biliyordu.

Nem tudta Tom, ki vagyok.

Tom kim olduğumu bilmiyordu.

Szülei tudta nélkül ment férjhez.

O, anne ve babasının bilgisi olmadan evlendi.

Ránézett, és tudta, hogy mérges.

Ona baktı ve onun kızgın olduğunu biliyordu.

Tamás nem tudta uralni dühét.

Tom öfkesini kontrol edemedi.

Tom tudta, kik az emberrablók.

Tom çocuk hırsızlarının kim olduğunu biliyordu.

Azt csak Tom tudta volna.

- Bunu bilse bilse Tom bilirdi.
- Bunu ancak Tom bilirdi.
- Bunu sadece Tom bilirdi.

Nem tudta visszafogni a haragját.

Gazabını zaptedemedi.

- Nem tudta senki, hol lakott Tom.
- Senki sem tudta, hogy hol lakik Tomi.

Tom'un nerede yaşadığını kimse bilmiyordu.

- Tom alig tudta összefogni a száját.
- Tom nem tudta letörölni a mosolyt a képéről.

Tom, gülümsemekten kendini alıkoyamadı.

- Tomi tudta, hogy Mari nem szerette őt.
- Tomi tudta, hogy Mari nem kedvelte őt.

Tom Mary'nin kendisini sevmediğini biliyordu.

Nagymama nem tudta, hogy meleg vagyok,

Eşcinsel olduğumu bilmiyordu.

De a családom nem tudta megtenni.

Ama ailem bunu yapmayı bilmiyordu.

Nem tudta megoldani a problémát, ugye?

Problemi çözemediniz, değil mi?

Senki sem tudta megoldani a problémát.

Hiç kimse bu sorunu çözemedi.

Tomi nem tudta megcsinálni, amit mondott.

Tom yapacağını söylediği şeyi yapmada başarısız oldu.

Tom nem tudta, hogy kell elintézni.

Tom bunu nasıl halledeceğini bilmiyordu.

Tom nem tudta kinyitni az ajtót.

Tom kapıyı açamadı.

Senki nem tudta, hogy ő kicsoda.

Onun kim olduğunu hiç kimse bilmiyordu.

Bob nem tudta visszatartani a haragját.

Bob öfkesini kontrol edemedi.

Senki sem tudta, hogy ki ő.

Onun kim olduğunu hiç kimse bilmiyordu.

Senki nem tudta, hogy hová megy.

Onun nereye gittiğini hiç kimse bilmiyordu.

Nem tudta senki, hol van Tomi.

Tom'un nerede olduğunu hiç kimse bilmiyordu.

Tom nem tudta elrejteni az izgatottságát.

Tom heyecanını gizleyemedi.

Tom vissza tudta szerezni a munkáját.

Tom işini geri alamadı.

Tomi nem tudta leplezni a csalódottságát.

Tom hayal kırıklığını gizleyemedi.

Tomi nem tudta, mit szabad tennie.

Tom ne yapmasına izin verileceğini bilmiyordu.

- Meg tudta csinálni Tom?
- Tomnak sikerült?

Tom başardı mı?

Dan nem tudta kifizetni a tartozásait.

Dan, borçlarını ödemek için başarısız oldu.

Nem tudta kinyitni azt a palackot.

O, o şişeyi açamadı.

Tom tudta, hogy Mary hol dolgozik.

Tom Mary'nin nerede çalıştığını biliyordu.

Tom tudta, hogy Mary Johnnal volt.

Tom Mary'nin John'la olduğunu biliyordu.

Tom tudta, hogy Mary ismeri Johnt.

Tom Mary'nin John'ı tanıdığını biliyordu.

Tom tudta, hogy meg fogják büntetni.

Tom cezalandırılacağını biliyordu.

Tom nem tudta, ki Mária apja.

Tom, Mary'nin babasının kim olduğunu bilmiyordu.

Tamás tudta, hogy ez hazugság volt.

Tom bunun bir yalan olduğunu biliyordu.

Nem tudta teljesíteni apjának tett ígéretét.

O, babasına verdiği sözü yerine getiremedi.

Nem tudta, mit kezdjen a problémával.

Sorunla ilgili ne yapacağını bilmiyordu.

Nem tudta levenni róla a szemét.

O, gözlerini ondan alamadı.

Tomi nem tudta, mit csináljon először.

Tom ilk olarak ne yapacağını bilmiyordu.

Anyám nem tudta abbahagyni a sírást.

Annem ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.

Tom nem tudta elfojtani a dühét.

Tom öfkesini bastıramadı.

Tom nem tudta abbahagyni az ásítást.

Tom esnemesini durduramadı.

Tomi nem tudta elmondani, amit akart.

Tom söylemek istediğini söyleyemedi.

Tom tudta, hogy Mary nem boldog.

Tom Mary'nin mutlu olmadığını biliyordu.

Tamás tudta, hogy Mária éhes volt.

Tom Mary'nin aç olduğunu biliyordu.

Tom nem tudta visszafizetni a pénzt.

Tom parayı geri ödeyemedi.

Tom nem tudta felhúzni a kesztyűjét.

Tom eldivenlerini giyemedi.

Tom tudta, hogy komoly bajban van.

Tom ciddi bir sıkıntı içinde olduğunu biliyordu.

Tom nem tudta, mi a megoldás.

Tom çözümün ne olduğunu bilmiyordu.

Tomi tudta, hogy Mari erre készül.

Tom, Mary'nin bunu yapacağını biliyordu.

Nem tudta Tomi, hogy nevessen-e.

Tom gülüp gülmeyeceğini bilmiyordu.

Tom tudta, hogy Mari követi őt.

Tom, Mary'nin onu takip ettiğini biliyordu.

Tom tudta, hogy a rendőrség követte.

- Tom polisin kendisini takip ettiğini biliyordu.
- Tom polisin kendisini takibe aldığını biliyordu.
- Tom polis takibinde olduğunun farkındaydı.

- Tudta a Tomi, hogy hova tette le Mária az autóját.
- Tomi tudta, hogy Mária merre parkolt a kocsijával.
- Tomi tudta, hova parkolta le Mária az autóját.
- Tomi tudta, hogy Mária hova állt le az autójával.
- Tomi tudta, hogy az autójával hová állt Mária.
- Tudta Tomi, hol hagyta Mária az autóját.
- A Tomi tudta, Mária hová rakta le az autóját.

- Tom, Mary'nin, arabasını nereye park ettiğini biliyordu.
- Tom, Mary'nin arabasını nereye park ettiğini biliyordu.

- Tomi le tudta olvasni Mari arckifejezéséről az izgatottságát.
- Tomi meg tudta állapítani Mari arckifejezéséből, hogy izgatott.

Tom Mary'nin yüzündeki görüntüye bakarak onun çok heyecanlı olduğunu söyleyebiliyordu.

Tom nem tudta megállni, hogy ne nevessen.

Gülmemek Tom'un elinde değildi.

Próbálta boldoggá tenni feleségét, de nem tudta.

Karısını mutlu etmeye çalıştı fakat edemedi.

Senki nem tudta, hogy ezt ki tette.

Bunu kimin yaptığını kimse bilmiyordu?

Senki nem tudta, hogy mit kellene mondani.

- Hiç kimse ne söyleyeceğini bilmiyordu.
- Kimse ne söyleyeceğini bilmiyordu.