Examples of using "érkeztem" in a sentence and their turkish translations:
Arabayla geldim.
- Erken geldim.
- Erken ulaştım.
En son ulaştım.
- Saat 2.30'da geldim.
- Saat 02.30'da geldim
2001'in Ağustos'unda oraya gittim
Ben henüz şimdi geldim.
Sadece az önce geldim.
Bu öğleden sonra geldim.
Eve erken vardım.
Haziran ayının başında Toronto'ya geldim.
- Dün buraya ulaştım.
- Buraya dün geldim.
Ben Tokyo'ya geldiğimde iki ay önceydi.
Ben iki hafta önce geldim.
Ben dün vardım.
Londra'ya vardım.
Ben önce geldim.
Geç ulaştım.
Hava kararmadan önce köye vardım.
Geç geldiğime pişman değilim.
Ben üç gün önce geldim.
Çok geç geldim ve treni kaçırdım.
Okuldan az önce geldim.
Londra'ya vardım.
"Ben gitmiyorum, geliyorum."
İstanbul'a geldiğimden beri tam on kez taşındım.
Ben gitmiyorum, geliyorum!
Okula zamanında vardım.
Henüz geldim. Valizlerimi bile açmadım.
Ben zamanında istasyona vardım.
Seçmek zorundayım.
Daha yeni geldim. Çantalarımı bile açmadım.
Büyük bir olayın son anını yakalamıştım. "Bu hayvan ne yapıyor?" diyorsun.