Examples of using "Zuzuhören" in a sentence and their turkish translations:
dikkatlice dinlemenin,
Dinlemesini istedim.
Dinlemeyi öğrenmelisin.
Tom dinlemeyi reddetti.
Onu dinlemek çok ilginç.
Ben onu dikkatle dinlemeye çalıştım.
Dinlemek için buradayım.
Ben Tom'a dinleteceğim.
Onu dinlemek beni yoruyor.
Hiç kimse onu dinlemek için durmaz.
Bilgili bir kişiyi dinlemek harika.
Seni dinlemek zorunda değilim.
kendinizden emin misiniz?
Onun konuşmasını dinlemek her zaman hoş.
Heveslice, kabilenin en ünlü avcısını dinlemeyi beklemektedirler.
Ben onu dinlemekten hoşlanıyorum.
Şu anda tüm yapabileceğim burada oturmak ve dinlemek.
Artık kimse bizi dinlemiyor gibi görünüyor.
Sesi dinlemek için hoş.
Sen bir ağzın ve iki kulağın var, bu yüzden daha çok dinle ve daha az konuş.
O ona çok fazla tuz kullanmamasını tavsiye ederdi fakat o onu dinlemezdi.
Tom Mary'nin John'un söylediği her şeyi dikkatlice dinlemesini istedi.
Tek yapman gereken dikkatlice dinlemektir.
ama sen bunları umursama ama çocuğun ders dinlemeye gelince vay benim çocuğumu kayıt ederler
Ben konuşurken lütfen sessiz ol ve beni dinle.
Dinlemiyormuş gibi davrandı.