Examples of using "Zulassen" in a sentence and their turkish translations:
Ona izin veremeyiz.
Ben buna izin vermeyeceğim.
Onlara seni yakalamalarına izin veremem.
Onun olmasına izin veremem.
Tom'un gitmesine izin veremeyiz.
Bunun olmasına izin veremem.
Onun olmasına izin vermeyeceğim.
Buna izin vereceğim.
Buna izin vereceğim.
Bunun olmasına izin veremem.
Bunu tek başına yapmana hayatta müsaade etmem.
Sen Tom'un o şekilde davranmasına izin veremezsin.
Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğiz.
Biz bunu yapmana izin veremeyiz.
Başka birinin ölmesine izin veremeyiz.
Tom'un onu yapmasına izin veremem.
Tom'un Mary'yi bulmasına izin veremeyiz.
Kendini feda etmene izin veremem.
Bunun tekrar olmasına izin vermeyeceğim.
Onun gitmesine izin vermemeliydik.
Çocuklarımı benden almalarına izin veremezsin.
- Kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim.
- Sizi kimsenin incitmesine izin vermeyeceğim.
Bunun tekrar olmasına izin veremem.
Onun olmasına izin veremeyiz.
Bugün burada uyumanıza izin veremem.
Onu yapmana izin vermeyeceğim.
Onların bunu bize yapmalarına izin veremeyiz.
Bu sorunların projeyi engellemesine izin vermemeliyiz.
Tom onun tekrar olmasına izin vermeyeceğini söyledi.
Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğime söz veriyorum.
Bir Amerikan hükümeti, Amerikalıların açlıktan ölmelerine izin veremez.
Ona izin verilmemeliydi.
Maalesef ben buna izin veremem.
Tom Mary'nin John'la Boston'a gitmesine izin vermesi gerekip gerekmediğini merak ediyordu.
Hava müsait olursa, biz güzel manzaranın tadını çıkaracağız.
Onların Tom'u öldürmesine izin veremeyiz.
Senin bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Onu yapmana izin veremem.
"Tom ve Mary arasındaki aşk ateşini yeniden canlandırmalıyız." dedi John. "Ayrılmalarına izin veremeyiz!"
Ben sadece Tom'un beni öldürmeye izin veremem.
Neden onu yapmana izin verdiğimi bilmiyorum.