Examples of using "Wohlbekannt" in a sentence and their turkish translations:
Ticari marka çok iyi bilinir.
Onun adı bize göre iyi tanıdıktır.
O ülkenin geri kalmışlığı iyi bilinir.
Bu konuda Tom'un pozisyonu iyi bilinmektedir.
O hem Japonya'da hem de Amerika'da iyi tanınmaktadır.
- Evvela Tokyo'da yaşamış olduğum için şehri iyi biliyorum.
- Bir zamanlar Tokyo'da kaldığım için şehri iyi tanıyorum.
Tom'u iyi tanımıyorum fakat karısını tanıyorum.