Examples of using "Weitverbreitete" in a sentence and their turkish translations:
Siyah ayakkabılar için çok yaygın bir renktir.
Su çiçeği çocuklarda yaygın bir hastalıktır.
Depremden sonra yaygın bir panik vardı.
İnsanlar niçin "merhaba ", "nasılsın" vb. gibi basit ve yaygın cümleler ekliyorlar.