Examples of using "Wecken" in a sentence and their turkish translations:
- Beni uyandır.
- Beni uyandırın.
- Seni uyandırmak istemedim.
- Sizi uyandırmak istemedim.
Beni uyandırman gerekirdi.
Tom'u uyandırmalıyım.
Meseleyi kurcalamamalıyız.
Beni uyandırmalıydın.
Tom'u uyandırsam iyi olur.
Seni uyandırmak istemedim.
Her şeyi oluruna bırak.
Bebeği uyandırmaya korkuyordu.
Beni saat altıda uyandır lütfen.
Yarın sabah beni uyandırmayı unutmamalısın.
Seni uyandırmayı unuttuğum için üzgünüm.
Beni sabah sekizde uyandırabilir misin?
- Git ve Mary'yi uyandır.
- Mary'yi uyandırmaya git.
Benden onu tam zamanında uyandırmamı istedi.
Tom onu saat altıda uyandırmamı istedi.
Yarın aynı zamanda beni uyandırabilir misin?
Bebeği uyandırmayalım diye sessizce konuştuk.
Tom annesine saat 6.30'da onu uyandırmasını hatırlattı.
Yarın 7:00'de beni uyandırabilir misin?
O, benim onu 6:00 da uyandırmamı rica etti.
- Tom bana 2.30'da onu uyandırmamı istedi.
- Tom onu saat 2.30'da uyandırmamı rica etti.
Yarın yedide beni uyandırmayı unutmayın.
Tom Mary'ye yediden önce onu uyandırmamasını söyledi.
Onu bir kova soğuk suyla uyandırabilirdim.
Lütfen yarın sabah beni yedide uyandırmayı unutma lütfen.
Biz düşük sesle konuştuk bu yüzden bebeği uyandırmadık.
Tom ve Mary sessizce konuştular bu yüzden bebeği uyandırmadılar.
Fazla bağırmayın, komşuları uyandıracaksınız!
Eşine sabah yedide kendisini uyandırmasını hatırlattı.
Ne kadar uğraşsam da Tom'u uyandıramıyorum.
Mary uyandırmak için Tom'un yüzüne bir kova soğuk su attı.
Üç dakikada üç yıla ait anıları uyandırmak, bu sadece müziğin yapabileceğidir.
Lütfen beni 6:30'da uyandır.
Ümitlerimi öyle yükseltmeyin.
Sabah 4:00'te beni uyandırmak için zahmet etmeyin. Yarın balık tutmaya gitmeyi planlamıyorum.
Lütfen yarın sabah altıda beni uyandır.
Git Tom'u uyandır ve ona kahvaltının hazır olduğunu söyle.