Examples of using "Versicherte" in a sentence and their turkish translations:
Tom toplantı tarihini doğruladı.
O evini yangına karşı sigortaladı.
Yeni evini yangına karşı sigorta ettirdi.
Kaptan bize tehlike olmayacağına dair güvence verdi.
O, ona her şeyin yolunda olduğuna dair güvence verdi.
Polis olayı araştırmaya söz verdi.
Adam cinayeti işlemediğine bizi inandırdı.
Tom, mutfağın tavanını boyaması için yardımcı olacağı konusunda Mary'ye güvence verdi.
Tom parti için geç kalmayacağına dair Mary'ye güvence verdi.
Tom bu tür bir sorunun tekrar olmayacağına bana güvence verdi.