Translation of "Verschränkte" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Verschränkte" in a sentence and their turkish translations:

Sie verschränkte die Arme.

O, kollarını kavuşturdu.

Tom verschränkte die Arme.

Tom kollarını kavuşturdu.

Tom verschränkte seine Arme.

Tom kollarını kavuşturdu.

Der Mann öffnete und verschränkte seine Arme.

Adam kollarını bağlıyordu ve açıyordu.

Er verschränkte die Arme vor der Brust.

Kollarını göğsünde kavuşturdu.

Sie verschränkte ihre Arme über der Brust.

Kollarını göğsünün üzerine katladı.

Maria verschränkte die Arme vor der Brust.

Mary göğsünde kollarını kavuşturdu.

Etwa 100 Muscheln und Steine sammelte... …und seine Arme über seinem verletzlichen Kopf verschränkte.

belki 100 tane kabuk ve taşı toplamış, kollarını da savunmasız kafasının üzerine doğru katlıyor.