Examples of using "Verknüpft" in a sentence and their turkish translations:
ve alacakaranlık bölgesindeki hayat Dünya iklimiyle iç içe geçmiş durumda.
Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.