Examples of using "Lauf" in a sentence and their turkish translations:
- Kaç!
- Koş!
Koşma.
- Burada çalıştırmayın.
- Burada koşmayın.
Kaçma!
Revaçta olanlar değişiyor.
Benimle koşmak için gel.
Kaç Tom. Çık buradan!
Hayal gücünü serbest bırak.
Koş, yoksa geç kalacaksın.
Daha yavaş git lütfen.
Yangın! Koşun!
Koş ve fırından bir ekmek al.
Benim önümde yürü.
Koş ve dağlarda saklan.
Ruhunu özgür bırak ve kahve iç!
Bir tek gün tarihin seyrini değiştirebilir.
Hayatın tadını çıkar! Süratle yaşadığında, uçup gidiyor.
Sonuçlardan kaçma, onlardan korkma; hepsiyle yüzleş.
Yaşamak için koş!
Sana bir şey vermek istediklerinde al; seni dövmek istediklerinde kaç.
Yıllar içinde her şeyin değiştiğini görmek eğlenceli olur.
Wayde van Niekerk 400 metre sürat koşusunda dünya rekoru kırdı ve altın madalya kazandı.
Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
Derhal başla, yoksa otobüsü kaçıracaksın.
Olaylar tam onun tahmin ettiği gibi meydana geldi.
Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.
- At ölür, itlere bayram olur.
- Kedinin olmadığı yerde fareler cirit atar.
Mümkün olduğunca hızlı koş ve elimi bırakma.
Çok hızlı yürüme.