Translation of "Entdeckt" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Entdeckt" in a sentence and their turkish translations:

- Sie wurden entdeckt.
- Man hat Sie entdeckt.

Senin yerin belirlendi.

Kolumbus hat Amerika entdeckt.

- Columbus Amerikayı keşfetti.
- Kolomb, Amerika'yı keşfetti.

Dort wurde Gold entdeckt.

Altın orada keşfedildi.

Wer hat Brasilien entdeckt?

- Brezilya'yı kim keşfetti?
- Brezilya'yı kim keşfetmişti?

Wer hat Amerika entdeckt?

Amerika'yı kim keşfetti?

Eine Statue wurde entdeckt.

Bir heykel bulundu.

Wissenschaftler haben Gravitationswellen entdeckt.

Bilim adamları yerçekimi dalgaları tespit ettiler.

Wie hat er es entdeckt?

bunu acaba nasıl keşfetti?

Wir haben einen Geheimgang entdeckt.

Gizli bir geçit bulduk.

Wer hat das Radium entdeckt?

Radyumu kim keşfetti?

Ich habe Tom sofort entdeckt.

Tom'u hemen gördüm.

Wie hat er das entdeckt?

O onu nasıl keşfetti?

Ich habe ein Heilmittel entdeckt!

Bir tedavi keşfettim!

Als Zweites entdeckt man seine Seele.

Kalbinde ikinci fark edeceğiniz şey ruhunuzdur.

Dann entdeckt man viel gesunde Lernaktivität.

çok sayıda sağlıklı, öğrenme ile ilişkili faaliyet gördük.

Unter der Nordsee wurde Öl entdeckt.

Kuzey Denizi'nde petrol bulundu.

Von wem wurde das Radium entdeckt?

Radyum kim tarafından keşfedildi?

Kürzlich wurde ein merkwürdiges Meereslebewesen entdeckt.

Son zamanlarda tuhaf bir deniz yaratığı bulundu.

Amerika wurde 1492 von Kolumbus entdeckt.

Amerika 1492 yılında Columbus tarafından keşfedildi.

In Kalifornien war Gold entdeckt worden.

Altın Kaliforniya'da keşfedildi.

Hast du heute etwas Neues entdeckt?

Bugün yeni bir şey keşfettiniz mi?

Ich habe eine leichtere Herangehensweise entdeckt.

Onu yapmak için daha kolay bir yol buldum.

Ist es zu hell, werden sie entdeckt.

Çok aydınlık olursa kolayca görülürler.

Ich frage mich, wer es entdeckt hat.

Onu kimin keşfettiğini merak ediyorum.

Wie viele Exoplaneten sind bisher entdeckt worden?

Şimdiye kadar kaç tane dış gezegen keşfedildi?

Kürzlich wurde entdeckt, wie sie sich nachts ernähren.

Yeni bir keşif, geceleri nasıl beslendiklerini ortaya çıkardı.

Es war Marie Curie, die Radium entdeckt hat.

Radyumu keşfeden Marie Curie idi.

Der Diamant wurde 1873 von einem Jungen entdeckt.

Elmas 1873 yılında bir çocuk tarafından keşfedildi.

Wir haben eine Auffälligkeit auf Ihrem Röntgenbild entdeckt.

Röntgeninizde bir anormallik belirledik.

Actinium wurde 1899 von André-Louis Debierne entdeckt.

Aktinyum 1899 yılında André-Louis Debierne tarafından keşfedilmiştir.

Vor kurzem wurden in Afghanistan reichhaltige Mineralvorkommen entdeckt.

Afganistan'da son zamanlarda zengin maden yatakları tespit edildi.

Heute habe ich eine sehr hübsche Stelle entdeckt.

Bugün çok güzel bir yer keşfettim.

Wir haben einen schweren Fehler im System entdeckt.

Sistemde çok büyük bir hata bulduk.

Ich habe in der Bibliothek einen Geheimgang entdeckt.

Kütüphanede gizli bir geçit buldum.

Er wurde bewusstlos auf dem Küchenfußboden liegend entdeckt.

O, mutfak zemininde bilinçsiz yatarken bulundu.

In der Pyramide wurde eine geheimnisvolle Kammer entdeckt.

Piramidin içinde gizemli bir oda bulundu.

In der Türkei wurden drei römische Sarkophage entdeckt.

Türkiye'de Roma döneminden kalma üç lahit bulundu.

- Es heißt, die Wikinger hätten Amerika noch vor Kolumbus entdeckt.
- Die Wikinger sollen Amerika noch vor Kolumbus entdeckt haben.

Vikinglerin Amerika'yı keşfetmeye Kolomb öncesinde geldikleri söylenir.

Ich war zwölf und wurde in einem Einkaufszentrum entdeckt.

12 yaşındaydım ve bir AVM'de keşfedilmiştim.

Es gibt eine Situation, die wir zufällig entdeckt haben.

tamamen tesadüfler sonucu keşfettiğimiz bir durum var ortada

Hast du den Unterschied zwischen diesen zwei Fotos entdeckt?

Bu iki fotoğraf arasındaki farkı buldun mu?

- Wer hat das Radium entdeckt?
- Wer entdeckte das Radium?

Radyumu kim keşfetti?

Das Skelett Richards III. wurde unterhalb eines Parkplatzes entdeckt.

III. Richard'ın iskeleti bir otoparkın altında keşfedildi.

Die Wikinger sollen Amerika noch vor Kolumbus entdeckt haben.

Columbus keşfetmeden önce Vikinglerin Amerika'yı keşfettiği söyleniyor.

Die Archäologen haben die Knochen eines uralten Drachen entdeckt.

Arkeologlar çok eski zamanlardan kalma bir ejderhanın kemiklerini buldu.

Ich habe gerade die dunkle Seite von Tatoeba entdeckt.

Tatoeba'nın karanlık yönünü kesinlikle keşfettim.

Ein kanadischer Jugendlicher hat eine vergessene mayanische Stadt entdeckt.

Kanadalı bir genç bir kayıp Maya kentini keşfetti.

Er hat uns gelehrt, dass Kolumbus Amerika entdeckt hat.

O bize Columbus'un Amerika'yı keşfettiğini öğretti.

Ihre Stimme wird demnächst von einer interessanten Person entdeckt.

Yakın gelecekte çok ilginç biriyle tanışacaksın.

Die größten Dinosaurierfußspuren der Welt wurden in Westaustralien entdeckt.

Dünyanın en büyük dinozor ayak izleri Batı Avustralya'da keşfedildi.

- In Japan ist radioaktives Cäsium in Milchnahrung für Säuglinge entdeckt worden.
- In Japan wurde radioaktives Cäsium in Milchnahrung für Säuglinge entdeckt.

Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum saptandı.

- Ich habe neulich ein Buch, geschrieben von meinem Vater, entdeckt.
- Ich habe neulich ein Buch entdeckt, das von meinem Vater geschrieben wurde.

Geçen gün babam tarafından yazılmış bir kitap keşfettim.

Die Archäologen glauben, den Palast König Davids entdeckt zu haben.

Arkeologlar, Kral Davud'un(Davud peygamber) sarayını bulduklarını düşünüyorlar.

- Ich habe gerade diese Internetseite entdeckt und ich glaube, sie ist großartig!
- Ich habe eben diese Website entdeckt und ich glaube, sie ist super.

Ben sadece bu siteyi keşfettim ve bunun harika olduğunu düşünüyorum!

Eine etwa 125 Kilo schwere Killermaschine. Er hat mich nicht entdeckt.

140 kiloluk bir ölüm makinesi. Beni fark etmedi.

- Er hat einen neuen Stern entdeckt.
- Er entdeckte einen neuen Stern.

Yeni bir yıldız keşfetti.

Er hatte es nicht öffentlich gemacht, was er dort entdeckt hat.

O, orada ne bulduğunu açıklamadı.

Wissenschaftler haben unlängst in der Antarktis eine Kolonie fliegender Pinguine entdeckt.

Bilim adamları, sadece Antarktika'da yaşayan bir uçan penguen kolonisi keşfetti.

Ich habe heute Morgen das erste graue Haar an mir entdeckt.

Bu sabah ilk gri saçımı buldum.

In Dschungeln werden mehr neue Arten entdeckt als irgendwo sonst an Land.

Yağmur ormanlarında diğer kara parçalarına oranla daha fazla yeni türe rastlanmaktadır.

Wir haben uns jetzt eingelebt, das heißt, wir haben die Landwirtschaft entdeckt

yani artık yerleşik hayata geçmişiz yani tarımı keşfetmişiz

- Er machte eine sehr wertvolle Entdeckung.
- Er hat etwas sehr wertvolles entdeckt.

Çok değerli bir keşif yaptı.

Die Forscher glauben, möglicherweise den Heiligen Gral der Krebsforschung entdeckt zu haben.

Araştırmacılar, kanser araştırmalarının Kutsal Kasesini bulmuş olabileceklerine inanıyorlar.

Als erstes Budget 100.000 US-Dollar Geld werden von einem anderen Firmeninhaber entdeckt.

İlk bütçe olarak da başka bir şirket sahibi tarafından keşfedilip 100.000 $ para veriliyor.

Louis Pasteur hat entdeckt, dass die meisten ansteckenden Krankheiten von Keimen verursacht werden.

Louis Pasteur mikropların en bulaşıcı hastalıklara neden olduklarını keşfetti.

Suchen ist gefährlich. Man entdeckt manchmal etwas, das man gar nicht finden wollte.

Araştırma tehlikelidir. Bazen hiç bulmak istemediğin bir şeyi bulursun.

Ein Intelligenzler ist jemand, der etwas entdeckt hat, das interessanter ist als Sex.

Bir aydın, seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş bir kişidir.

Astronomen haben eine Galaxie entdeckt, in der es fast keine dunkle Materie gibt.

Gök bilimciler, içinde hiç karanlık madde bulunmayan bir galaksi keşfettiler.

Tom hat das Geheimnis des Lebens entdeckt, aber er will es mir nicht verraten.

Tom hayatın sırrını keşfetti ama bana anlatmayacak.

Als Wilhelm Herschel den Uranus entdeckte, glaubte er zunächst, einen Kometen entdeckt zu haben.

William Herschel Uranüs'ü keşfettiğinde ilk olarak kuyruklu yıldız keşfettiğini zannetmişti.

Wilhelm hat einen Zusammenhang zwischen der Lage mayanischer Städte und der Position von Sternen in Sternbildern entdeckt.

William Maya kentlerinin konumu ve takımyıldızlarındaki yıldızların konumu arasında bir ilişki keşfetti.

Europäische Wissenschaftler haben einen möglicherweise bewohnbaren Planeten entdeckt, der Proxima Centauri, den unserem Sonnensystem nächsten Stern, umkreist.

Avrupalı ​​bilim adamları, güneş sistemimize en yakın yıldız olan Proxima Centauri'nin çevresinde dolanan potansiyel olarak yaşanabilir bir gezegen keşfettiler.

Aber der Dschungellärm macht es schwer, in Kontakt zu bleiben. Die Lösung der Colugos wurde erst kürzlich entdeckt.

Fakat yağmur ormanının gece gürültüsünde iletişim kurmak zor. Kolugo'nun buna çözümü daha çok yeni keşfedildi.

Archäologen haben entdeckt, dass die Astronomen des antiken Babylon in der Lage waren, die Himmelsbahn des Jupiter vorherzusagen.

Arkeologlar, eski Babil astronomlarının Jüpiter'in gökyüzündeki hareketlerini tahmin edebildiklerini keşfettiler.

Seit Januar 2011 hat Jupiter 50 benannte Monde. 13 weitere wurden entdeckt, aber noch nicht offiziell erfasst oder benannt.

Ocak 2011 itibarıyla Jüpiter'in 50 tane adlandırılmış uydusu vardır. 13 tane daha keşfedildi ama resmi statü veya isim verilmemiştir.

Ein 13 Jahre alter Junge hat einen Schatz entdeckt, der dem legendären dänischen König Harald Blauzahn gehört haben könnte.

13 yaşında bir çocuk efsanevi Danimarka kralı Harald Bluetooth'a ait bir hazine keşfetti.

Wissenschaftler haben entdeckt, dass die Temperatur und der CO₂-Gehalt der Luft im ganzen Lauf der Erdgeschichte eng miteinander verknüpft sind.

Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.

In allem steckt Schönheit, jedoch können es nicht alle sehen. Möge es ein Tag werden, an dem ihr die Schönheiten des Lebens entdeckt.

Her şeyde güzellik vardır, ama herkes görmez. Hayatın güzelliklerini yakaladığınız bir gün olsun.

Corona starb an dem Virus. Das Schlimmste ist, dass der Arzt, der dieses Corona-Virus zum ersten Mal entdeckt hat, an dem Virus gestorben ist.

Korona virüsten öldü. İşin daha acısı ise bu korona virüsünü ilk tespit eden doktor da virüsten öldü.