Examples of using "Vergeblich" in a sentence and their turkish translations:
Tüm çabalarımız boşunaydı.
Tom'a moral vermek için boşuna uğraştık.
Doğa hiçbir şeyi boşuna yapmaz.
Onu açmak için boşuna uğraştım.
Ağlamamak için boş yere çabaladı.
Biz köpek yavrusunu aradık ama boşunaydı.
Bu boşuna.
Peki belki de okyanusları temizlemek nafile.
O boş yere kutuyu açmaya çalıştı.
Dick o problemi çözmek için boşuna çalıştı.
O boşuna sorunu çözmeye çalıştı.
Boşuna onu ikna etmeye çalıştım.
Kilitli kapıyı açmayı boş yere denedi.
O birkaç kez sigarayı bırakmak için çalıştı, ancak başarısız oldu.
Çabaların anlamsız.
Bütün yardım boşuna.
John sorunu çözmek için boşuna uğraştı.
O boşuna çite tırmanmaya kalkıştı.
Çocuk kıyıya ulaşmak için boşuna çabaladı.
Karısını mutlu etmeye çalıştı fakat edemedi.
Onlar sekiz gündür uçağı arıyorlar, başarısız.
O, onun masumiyeti ile ilgili onları boşuna ikna etmeye çalıştı.
Ben onu bir daha sigara içmemesi için boş yere ikna etmeye çalıştım.
Doktorun tüm çabaları boşunaydı ve adam çok geçmeden öldü.
Boş yere onun düşüncesini değiştirmeye çalıştık.
Tom boş yere acısını gizlemeye çalıştı.
Tom Mary'yi sanat okuluna gitmesi için boş yere ikna etmeye çalıştı.
Bizim hastaneye boş yere gitmemiz devletimize çok büyük zarardır
Bunların hepsi boşunaydı.
Cevabını birkaç dakika boyunca boşu boşuna bekledikten sonra kapıyı açtım ve eve girdim.