Examples of using "Verbringen" in a sentence and their turkish translations:
onlarla vakit geçiriyor
Birlikte çok zaman harcarlar.
Birlikte çok zaman geçiriyoruz.
Onlar geceyi birlikte geçirdi.
Seninle daha çok vakit geçirmek istiyorum.
Hayatımı seninle geçirmek istiyorum.
Seninle daha çok vakit geçirmek istiyorum.
Seninle zaman geçirmek istiyorum.
Tom Mary ile vakit geçirmek istiyor.
Zamanımı nasıl geçireceğim?
Bütün zamanımı seninle geçirmek istiyorum.
Oğlunla daha fazla zaman harcamak zorundasın.
Ailemle daha fazla zaman geçirmek istiyorum.
Eşinizle birlikte ne kadar zaman harcarsınız?
Makaklar, bu termal havuzda saatlerce kalır.
Bütün sabahı böyle geçirmek isterim.
Hafta sonunu Kanazawa'da geçireceğim.
Tatilimizi her zaman deniz kenarında geçiririz.
O kızıyla birlikte vakit geçirmek istiyor.
Hayatımı Mary ile geçirmek istiyorum.
Tom'la daha fazla zaman geçirmek istedim.
Bazı aileler tatillerini deniz kenarında geçiriyorlar.
Balayımız için Fransa'ya gitmek istiyoruz.
Balayımız için İtalya'ya gitmek istiyoruz.
Tom ve Mary birlikte zaman geçirmekten keyif alırlar.
Tom ve ben birlikte zaman geçirmekten keyif alıyoruz.
Tom'la biraz vakit geçirmek istiyorum.
Hafta sonunu Boston'da geçireceğim.
Tom üç ay hastanede kalmak zorundaydı.
Tom üç hafta boyunca hastanede kalmak zorunda kaldı.
Balayımız için Avustralya'ya gitmeyi planlıyoruz.
Seninle daha çok vakit geçirmek istiyorum.
- Geceyi nerede geçirmeyi planlıyorsun?
- Geceyi nerede geçirmeyi planlıyorsunuz?
Tom Mary ile yalnız biraz zaman geçirmek istedi.
Tom'la birkaç gün geçirmek istiyorum.
Tom kırsalda biraz daha zaman geçirmek istedi.
Her şeye rağmen güzel bir hafta sonu geçireceğiz.
Rahatsız edilmeden bir gün geçirebilecek miyim?
Hainan'da daha fazla zaman harcaması mümkündür.
Birlikte vakit geçirmekten keyif alıyorum.
Yaz tatilini nerede harcamayı planlıyorsun?
Yaz tatilini Tom'la geçirmeyi planlıyor musun?
Önümüzdeki yaz tatilde nereye gitmeyi planlıyorsun?
Bütün hayatımı orada geçirmek istemedim.
- Keşke birlikte daha fazla zaman geçirebilsek.
- Birlikte daha fazla zaman harcamak isterdim.
Tom'la yalnız başıma biraz zaman harcamayı gerçekten istiyorum.
Ben kızımla biraz zaman geçirmek istiyorum.
Ailemle daha fazla zaman geçirmek isterim.
Ömrümü seninle geçirmek istiyorum.
Tom muhtemelen Mary ile daha fazla zaman geçirmeli.
Erkekler video oyunları oynayarak kızlardan daha fazla zaman harcar.
Bütün günü seninle geçirmek istiyorum.
Geceyi kız kardeşinde geçirmek zorunda kaldı.
Bir insanın daha fazla mutluluk üzerine zaman harcaması gerekir.
Noel'i ailemle geçireceğim.
Bütün günü onu yaparak geçirmek istemiyorum.
Noel'i Tom'la geçirmeyecek misin?
Hayatının geri kalan kısmını hapishanede geçirmeyi gerçekten istiyor musun?
Arama için daha fazla yatırım yapmamız lazım.
Tatilinizi nerede geçireceğinizi düşünüyorsunuz?
Dışarıda daha çok, içeride daha az zaman geçirmelisin.
Bu, pazartesi günümü geçirmek için en iyi yoldur!
Keşke seninle daha fazla zaman harcayabilsem.
Tom ve Mary her zaman birlikte takılıyor gibi görünüyor.
Tom hayatının geri kalanını Tom'la geçirmek istiyor.
Tatilleri sakin bir yerde geçirmek istiyoruz.
Biz Noel arifesini bizim yetişkin kızın evinde harcıyoruz.
O yıllarca sefil bir hayat sürdürmek zorunda kaldı.
Sahilde arkadaşlarla birlikte zaman geçirmek çok eğlenceli.
Hayatımın geri kalanını seninle birlikte geçirmek istiyorum.
Onların ikisi deniz kenarında bir yerde bir hafta sonu geçiriyorlar.
Plajda arkadaşlarınla vakit geçirebilirsin.
Tom'un hafta sonunu bizimle geçirmesini istedim.
Bütün gün ofisimde olabilirim.
Yaşamının geri kalanını onunla geçirmek istiyor musun?
Jane ile vakit geçirmek bir zevk.
O, gelecek dört yılı hapishanede geçirecek
Tom kesinlikle Mary ile çok zaman geçiriyor gibi görünüyor.
Hayatının geri kalanını hapishanede geçirmek istiyor musun?
Tom'un yaz tatilini nerede geçirmeyi planladığını bilmiyorum.
Çocuklar ekran başında çok fazla zaman geçirmemeli.
Tom, kendisinin ve Mary'nin Noel Günü'nü birlikte geçireceğini söylüyor.
Hayatının geri kalanını burada mı geçirmeyi düşünüyorsun gerçekten?
Hayatlarında ilahi müdahaleler ve mucizeler olması için
Yazı dağlarda geçirmek güzel olurdu.
Önümüzdeki Pazarı romanlar okuyarak geçireceğim.
Ailemle birlikte zaman geçirmeyi iple çekiyorum.
Neden akşamı Tom'la geçirmeyi kabul ettin?
Keşke ailemle daha fazla zaman geçirebilsem.
Tom ve Mary yaşamlarının geri kalanını birlikte geçirmek istediler.
Tom'la zaman geçirmeyi gerçekten dört gözle bekliyorum.
Sarhoş sürücü geceyi nezarethanede geçirmek zorunda kaldı.
Gerçekten hayatının geri kalanını onunla geçirmek istiyor musun?
Keşke kız arkadaşım benimle daha fazla zaman geçirse.
Bu akşam birlikte biraz zaman geçirmek ister misiniz?