Examples of using "Völlige" in a sentence and their turkish translations:
O mutlak bir felaketti.
Diktatörün tüm yardımcıları ile ilgili mutlak sadakatı vardı.
Tom'la randevum tam bir felaketti.
Ama zifiri karanlık değil. Dolunayın ışığı Güneş'inkinden 400.000 kat daha sönüktür.