Examples of using "Trockenen" in a sentence and their turkish translations:
Benim kuru bir öksürüğüm var.
Sudan çıkmış balık.
Tom'un ağzı kurudu.
Onun çok sıkıcı bir mizah duygusu var.
Kurak bir ülkede yaşıyor.
ve kuru öksürükte varsa
Adam kurak bir ülkede susuzluktan öldü.
Mary kuru gözleri için göz damlaları kullanır.
Eğrelti otları bu kadar kuru bir yerde yetişmez.
Tom sudan çıkmış balık gibi hissetti.
O, adeta, sudan çıkmış balık gibi.
Serin ve kuru bir yerde saklayınız.
Sözleşme çantada, öyleyse kutlamak için dışarı çıkalım.
O konuşmaya başladığında sesi öncekinden daha az karttı.
- Onun tuzu kuru.
- Onun geleceği garantili.
- Ayranı duru, ekmeği kuru.
İyi bir kalbe, kuru mizah ve cesur düşüncelere sahip kadınlara dikkat edin. Onlar her şeyden daha çok bağımlılık yapıyorlar!