Examples of using "Mund" in a sentence and their turkish translations:
Kapa çeneni.
- Ağzını aç!
- Ağzınızı açın.
Ağzınızı açın.
Lütfen kapa çeneni.
Hindi, ağız ve bir ağız.
- Sessiz ol.
- Kapa çeneni.
Kapa çeneni!
Ona ağızdan ağıza nefes verdi.
Ağzınızı geniş açın.
- Ağzın doluyken konuşma.
- Yemek yerken konuşma.
- Ağzında yemek varken konuşma.
- Dolu ağızla konuşma.
Çeneni kapatmalısın.
O bana suni teneffüs yaptırdı ve hayatımı kurtardı.
Ağzın doluyken konuşma.
Ağzım kuru.
O ağzını açtı.
Ağzım kuruydu.
Ağzını açtı.
Ağzımı kapalı tuttum.
Tom ağzını kapadı.
Tom ağzını açtı.
Ağzınızı açın.
Tom'un ağzı doluydu.
Kapa çeneni, Leyla.
O bana suni teneffüs yaptırdı ve hayatımı kurtardı.
Ağzın doluyken konuşma.
O, suni solunumla hayatımı kurtardı.
- Ağzın dolu konuşma!
- Ağzın doluyken konuşma!
Kocaman ağzını kapa.
Tom ağzını duruladı.
Ağzını kapalı tut.
Bebek ağzını açtı.
Dilini tutsan iyi olur.
Neden ağzın açık?
Tom'un ağzı kurudu.
Ağzı öfkeden köpürdü.
Ağzını geniş aç.
Ağzınızdan derin bir nefes alın.
Niçin ağzınız o kadar büyük?
- Ağzın doluyken konuşmamalısın.
- Ağzın dolu konuşmamalısın.
Sonra, nihayet, o, ağzını açtı.
Ağızlarını kapalı tutsalardı iyi olurdu.
Tom, Mary'yi dudaklarından öptü.
- Ağzını kapatabilir misin?
- Çeneni kapatır mısın?
- Tom çenesini kapalı tutamıyor.
- Tom ağzını kapalı tutamıyor.
O, çenesini kapalı tutmalıydı.
Çenesini kapalı tutmalıydı.
Tom ağzını kocaman açtı.
Çeneni kapar mısın?
Onlar suskun bırakıldı.
- Neden çeneni kapatmıyorsun?
- Çeneni kapasana.
Ağzını kocaman açtı.
Ağzını kapalı tutmalıydın.
Tom'un ağzında bir puro vardı.
Bana susmamı söyleme.
Sus ve dinle.
Çenesini tutan, geçer.
Çeneni kapa ve işine devam et.
Tom bazen ağzı açık çiğner.
Tom ağzını kapalı tuttu.
Konuşmayı kes ve öp beni.
Ağzını aç ve gözlerini kapat.
Ağzımda berbat bir tat var.
bunlarla ağzını kontrol edeceğim bu arada,
Yemek yerken ağzında yemekle konuşma.
Ona çenesini kapatması emredildi.
O sözleri sakınmaz.
O, dolambaçlı konuşmaz.
Çeneni kapasana.
- Kapa çeneni dedim!
- Sus dedim!
- Tom lafını esirgemez.
- Tom sözünü sakınmaz.
Ona bir dinlenme ver.
O, sos bulaşmış ağzı ile pizzacıdan ayrıldı.
- Tom ağzını açmaya cesaret edemedi.
- Tom tek kelime edemedi.
- Çeneni kapat yoksa atılacaksın.
- Çeneni kapat yoksa dışarı atılacaksın.
Keşke çenemi kapalı tutsaydım.
Onu tutkuyla dudaklarından öptü.
O beni dudaklarımdan öptü.
Ağzını açmadan önce düşün.
Bence ağzınızı açmamalısınız.
Dolu ağzınla konuşmamalısın.
O bize sessiz kalmamızı söyledi.
O beni usulca dudaklarımdan öptü.
Kapa çeneni yoksa dışarıya atılacaksın.
Tom beni dudaklarımdan öptü.
Ağzını açmaya cüret edemedi.
İnsan haklarının birincisi susmaktır.
Sadece tek ağzım ama iki kulağım var.
Tom açık sözlüydü.
Tom açık sözlü.
Kopmuş kolunu, ağzında görebiliyordum.
Şu çocuk, ağzı açık olarak, bana baktı.
Muhteşem kek ağzımı sulandırdı.
Onlar güçlükle geçiniyorlar.
Ağzımı sulandırıyor.