Translation of "Diebe" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Diebe" in a sentence and their turkish translations:

Diebe!

hırsızız!

- Diebe teilten ihre Beute auf.
- Die Diebe teilten ihre Beute.

- Hırsızlar ganimeti paylaştılar.
- Hırsızlar ganimeti aralarında paylaştılar.
- Hırsızlar, ganimeti paylaştılar.

Diebe plünderten das Museum.

- Hırsızlar müzeyi soydular.
- Hırsızlar müzeyi talan ettiler.
- Hırsızlar müzeyi yağmaladılar.

Diebe teilten ihre Beute auf.

- Hırsızlar, ganimeti paylaştılar.
- Hırsızlar, ganimeti aralarında pay ettiler.

Die Diebe teilten ihre Beute.

Hırsızlar ganimetlerini böldü.

Die Diebe wussten, was sie taten.

- Hırsızlar ne yapıyor olduklarını biliyorlardı.
- Hırsızlar ne yaptıklarını biliyordu.

Die Diebe öffneten die Tür mit einem Generalschlüssel.

Hırsızlar kapıyı bir maymuncukla açtılar.

Die Diebe schalteten die Überwachungskameras im Museum aus.

Hırsızlar müzenin içindeki Kapalı Devre kameralarını devre dışı bıraktı.

Pass auf die Diebe hier in der Gegend auf.

Civardaki hırsızlara dikkat edin.

Die Diebe machten sich mit den Juwelen aus dem Staube.

Hırsızlar mücevherleri çaldılar.

Die Diebe wurden zu einer Gefängnisstrafe von fünf Jahren verurteilt.

Hırsızlar 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Diebe brachen in den Palast ein und stahlen die Diamanten der Prinzessin.

Hırsızlar saraya girdi ve prensesin elmaslarını çaldılar.

Die Diebe stahlen das Gemälde aus dem Museum, während der Wächter schlief.

Muhafız uyuduğu sırada hırsızlar tabloyu müzeden çaldılar.

Die Diebe wollten den Wagen der Frau stehlen, was ihnen aber nicht gelang, da sie mit dem Handschaltgetriebe nicht zurechtkamen.

Hırsızlar kadının arabasını çalmak istedi fakat beceremediler çünkü düz vites kullanmasını bilmiyorlardı.

Es könnten Diebe, Fälscher, Perverse oder Mörder in den sozialen Netzwerken sein. Zu deiner Sicherheit solltest du ihnen nicht glauben.

Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için onlara inanmamanız gerekir.