Translation of "Amerikaner" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Amerikaner" in a sentence and their turkish translations:

- Ihr Ehemann ist Amerikaner.
- Ihr Mann ist Amerikaner.

Onun kocası Amerikalıdır.

Ist er Amerikaner?

O, Amerikalı mı?

Sind das Amerikaner?

Onlar Amerikalı mı?

Bist du Amerikaner?

Amerikalı mısınız?

Ich bin Amerikaner.

- Ben Amerikanım.
- Ben bir Amerikanım.
- Amerikalıyım.

Er ist Amerikaner.

- O bir Amerikalı.
- O, Amerikalı.

Tom ist Amerikaner.

Tom Amerikalıdır.

- Sie heiratete einen Amerikaner.
- Sie hat einen Amerikaner geheiratet.

Bir Amerikanla evlendi.

- Er ist kein Amerikaner.
- Er ist kein US-Amerikaner.

O bir Amerikalı değildir.

- Tom ist Amerikaner deutscher Abstammung.
- Tom ist deutschstämmiger Amerikaner.

Tom, Alman asıllı bir Amerikalıdır.

- Sind Sie Amerikaner oder Franzose?
- Bist du Amerikaner oder Franzose?

Sen Amerikalı mı yoksa Fransız mısın?

- Viele Amerikaner begrüßten den Plan.
- Viele Amerikaner begrüßten das Vorhaben.

Birçok Amerikalı planı memnuniyetle karşıladı.

Amerikaner essen viel Fleisch.

Amerikalılar çok et yer.

Er muss Amerikaner sein.

O bir Amerikalı olmalı.

Wir sind keine Amerikaner.

Biz Amerikalı değiliz.

Er ist kein Amerikaner.

O bir Amerikalı değildir.

Unser Schulleiter ist Amerikaner.

Okulumuzun müdürü bir Amerikalı.

Er ist jüdischer Amerikaner.

O Amerikalı bir Yahudi.

Sie müssen Amerikaner sein.

Onlar Amerikalı olmalılar.

Viele Amerikaner sind fettleibig.

Birçok Amerika'lı obezdir.

Ist Tom auch Amerikaner?

Tom da mı Amerikalı?

Viele Amerikaner unterstützten Nixon.

Birçok Amerikalı Nixon'u destekledi.

Viele Amerikaner waren arbeitslos.

Birçok Amerikalı'nın işi yoktu.

Tausende Amerikaner besaßen Automobile.

Binlerce Amerikalı araba sahibiydi.

Ich bin kein Amerikaner.

Ben Amerikalı değilim.

Wir sind alle Amerikaner.

Biz hepimiz Amerikalıyız.

Sind sie nicht Amerikaner?

Onlar Amerikalı değiller mi?

Ist dein Kollege Amerikaner?

Senin iş arkadaşın Amerikalı mı?

Amerikaner sind nette Leute.

Amerikalılar kibar insanlardır.

- Henry James war Amerikaner von Geburt.
- Henry James war gebürtiger Amerikaner.

- Henry James, Amerika doğumluydu.
- Henry James doğuştan bir Amerikalıdır.

Die meisten Amerikaner lieben Hamburger.

Amerikalıların çoğu hamburger sever.

Ihre Eltern sind US-Amerikaner.

O, Amerikan soyundandır.

Im Allgemeinen mögen Amerikaner Kaffee.

Genel olarak, Amerikalılar kahveyi severler.

Wir dachten, er sei Amerikaner.

Onun bir Amerikalı olduğunu düşündük.

Viele Amerikaner begrüßten das Vorhaben.

Pek çok Amerikalı planı memnuniyetle karşıladı.

Viele Amerikaner mögen schnelle Autos.

Birçok Amerikalı hızlı arabaları sever.

Dreizehn Amerikaner kamen ums Leben.

On üç Amerikalı öldürüldü.

Die meisten Amerikaner mochten Roosevelt.

Amerikalıların çoğu Roosevelt'i sevdi.

Die Amerikaner überraschten die Deutschen.

Amerikalılar, Almanları şaşırttı.

Viele Amerikaner wollten einen Goldstandard.

Birçok Amerikalı altın standartı istedi.

Tom ist Amerikaner deutscher Abstammung.

Tom, Alman uyruklu bir Amerikan vatandaşı.

Alle ihre Ehegatten waren Amerikaner.

Onun bütün kocaları Amerikalıydı.

- Warum essen Amerikaner zu Thanksgiving Truthahn?
- Warum essen die Amerikaner zum Erntedankfest Truthahn?

Amerikalılar Şükran gününde niçin hindi yer?

Amerikaner sagen freiheraus, was sie denken.

Amerikalılar düşündüklerini açıkça söyler.

Er ist kein Amerikaner, sondern Engländer.

O bir Amerikalı değil ama bir İngilizdir.

Viele Amerikaner interessieren sich für Jazz.

- Birçok Amerikalı Jazzla ilgilidir.
- Birçok Amerikalı Caz'a ilgi duyuyor.

Soweit ich weiß, ist er Amerikaner.

Bildiğim kadarıyla, o Amerikalı.

Immer mehr Amerikaner gehen ins Ausland.

Gittikçe daha fazla Amerikalı yurt dışına gidiyor.

Es stimmt, dass Amerikaner Pizza lieben.

Amerikalıların pizzayı sevdiği doğrudur.

- Ich bin Amerikaner.
- Ich bin Amerikanerin.

- Ben Amerikanım.
- Ben Amerikalıyım.
- Amerikalıyım.

Er ist durch und durch Amerikaner.

O tamamen Amerikalıdır.

Das scheinen keine Amerikaner zu sein.

Onlar Amerikalılar gibi görünmüyor.

Amerikaner hätten anders reagiert als Japaner.

Amerikalılar Japonlardan farklı bir şekilde cevap verirdi.

Die meisten Amerikaner sprechen kein Deutsch.

Amerikalıların çoğu Almanca konuşamazlar.

Er scheint kein Amerikaner zu sein.

Bir Amerikalı gibi görünmüyor.

Alle Amerikaner müssen ihre Steuern zahlen.

Bütün Amerikalılar vergilerini ödemek zorundadır.

Sie ist mit einem Amerikaner verheiratet.

O, bir Amerikalı ile evlidir.

Viele Amerikaner gaben Spanien die Schuld.

Birçok Amerikalı İspanya'yı suçladı.

Die Amerikaner lehnten das Angebot ab.

Amerikalılar teklifi reddetti.

Viele Amerikaner lehnten den Vertrag ab.

Birçok Amerikalı anlaşmaya karşı çıktı.

Die meisten Amerikaner befürworteten die Entscheidung.

Amerikalıların çoğu kararı destekledi.

Die Amerikaner wollten einfach nicht kämpfen.

Amerikalıların sadece savaşmak için herhangi bir arzusu yoktu.

Die Amerikaner hatten sehr wenig Schießpulver.

Amerikalıların çok az barutu vardı.

Nicht alle Amerikaner teilten Wilsons Meinung.

Bütün Amerikalılar Wilson'un görüşünü paylaşmadı.

Viele konservative Amerikaner stimmten ihm zu.

- Çok sayıda tutucu Amerikalı onunla aynı fikirdeler.
- Pek çok muhafazakâr Amerikalı, onunla aynı fikirdeydi.

Schwarze Amerikaner litten weiterhin unter Rassismus.

Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.

Er ist kein Amerikaner, sondern Franzose.

O bir Amerikalı değil ama bir Fransızdır.

In Mexiko gibt es viele Amerikaner.

Meksika'da birçok Amerikalı vardır.

- Die meisten Amerikaner stimmten mit Präsident Wilson überein.
- Die meisten Amerikaner stimmten Präsident Wilson zu.

Amerikalıların çoğu Başkan Wilson ile mutabık kalmıştı.

Im allgemeinen trinken Amerikaner sehr gern Kaffee.

Genel anlamda, Amerikalılar kahveye çok düşkündür.

Ein Amerikaner sprach mich am Bahnhof an.

Bir Amerikalı tren istasyonunda benimle konuştu.

Die meisten Amerikaner stammen von Einwanderern ab.

Amerikalıların çoğu göçmen soyundan gelmektedir.

Die Amerikaner verehren Lincoln für seine Rechtschaffenheit.

Amerikalılar Lincoln'a dürüstlüğü için hayranlar.

Nicht alle Amerikaner sprechen Englisch als Muttersprache.

Tüm Amerikalılar İngilizceyi ana dilleri olarak konuşmazlar.

Wir hielten ihn irrtümlich für einen Amerikaner.

Onu bir Amerikalı sandık.

Die Amerikaner wählten am 2. November 2004.

Amerikalılar, 2 Kasım 2004 tarihinde oy kullandı.

Einige Amerikaner traten der Kommunistischen Partei bei.

Bazı Amerikalılar Komünist Partisi'ne katıldı.

Amerikaner feiern den Tod Osama bin Ladens.

Amerikalılar Usame bin Ladin'in ölümünü kutluyor.

Über 45 Millionen Amerikaner leben in Armut.

45 milyondan fazla Amerikalı fakirlik içinde yaşıyor.

Tom ist ein in Paris wohnhafter Amerikaner.

Tom, Paris'te yaşayan bir Amerikalıdır.

35 % der Amerikaner über 45 sind chronisch einsam.

45 yaşını geçmiş Amerikalıların %35'i kronik olarak yalnız.

Amerikaner über fünfundsechzig Jahre bilden 12,5 % der Gesamtbevölkerung.

Altmış beşten fazla Amerikalılar toplam nüfusun% 12.5'ini oluşturuyor.

Die meisten Amerikaner haben einen Sinn für Humor.

Birçok Amerikalının mizah duygusu vardır.

Er ist kein Amerikaner, aber er liebt Amerika.

O Amerikalı değil, ama Amerika'yı sever.

Meine Kollegin und ihr Mann sind beide Amerikaner.

- İş arkadaşım ve kocasının ikisi de Amerikalı.
- Hem iş arkadaşım hem de onun kocası Amerikalı.

- Er ist Sinoamerikaner.
- Er ist Amerikaner chinesischer Herkunft.

- O Çin kökenli bir Amerikalı.
- O Çin asıllı bir Amerikalı.

Er spricht Englisch, als ob er Amerikaner wär’.

İngilizceyi sanki bir Amerikalıymış gibi konuşur.

Am vierzehnten Februar feiern die Amerikaner den Valentinstag.

14 Şubat'ta Amerikalılar Sevgililer Günü'nü kutlarlar.

Dieser Satz klingt für mich als Amerikaner unnatürlich.

Bir Amerikalı olarak, bu cümle bana doğal gelmiyor.

Unsere Schule hat drei Amerikaner als Austauschschüler aufgenommen.

Okulumuz üç Abd'liyi değişim öğrencisi olarak kabul etti.

Generell können Europäer mehr fremde Sprachen als Amerikaner.

Genellikle, Avrupalılar Amerikalılardan daha fazla yabancı dil biliyor.