Examples of using "Stufe" in a sentence and their turkish translations:
Ben zaten birinci basamağı yaptım.
Melanie oyunda bir sonraki seviyeye ulaştı.
- Tom bir basamağı ıskalayıp merdivenlerden aşağı düştü.
- Tom adımını boşa atıp merdivenlerden aşağı yuvarlandı.
Edebi açıdan bakıldığında, kitap en üst düzeyde değil.
İkinci ve üçüncü aşamalar uzay aracını Dünya yörüngesine ve daha sonra Ay'a taşıdı.
Abartıyorsun.