Examples of using "Stämme" in a sentence and their turkish translations:
O kabileler tüm yıl boyunca çölde yaşarlar.
Eski kabileler gergedan boynuzu takmanın düşmanları uzak tuttuğuna inanırdı.
O adada hâlâ bazı vahşi kabileler var.
Doğu Afrika'da bazı kabilelerin süt ürünleri ile yaşadığını duydum.
Antik Germen kabileleri hastalıkları tedavi etme girişimlerinde şifalı otlar kullanırdı.