Examples of using "Insel" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir insan bir ada değildir.
Sumatra bir adadır.
O bir ada değil.
Kıbrıs bir adadır.
Britanya bir adadır.
Bu ada Japonya'nın güneyinde.
Ada çocuklar için bir cennet.
Uçak adanın üzerinde uçtu.
Ben Maui'yi öneriririm.
Umarım, ada güzeldir.
Bu ada çocuklar için bir cennet.
O ada Amerikan bölgesidir.
Adada mı kalacağız?
Adanın güzel bir limanı var.
O adada bir şey gömdün mü?
O adada bir şey gömdün mü?
bu ada suda batmıyor
Ada Japonya'nın güneyine doğrudur.
Ada tayfun tarafından vuruldu.
Kral ada üzerinde hüküm sürdü.
Okinawa, Japonya'nın en güneydeki adasıdır.
Madagaskar Afrika'nın en büyük adasıdır.
İşte, hayallerimin adası!
Honshu Japonya'nın en büyük adasıdır.
Bu adanın kusursuz bir iklimi var.
- O ada tropikal bir iklime sahiptir.
- O adanın tropikal bir iklimi vardır.
Bu adada kaç tane tapınak var?
Onlar Tom'u adada bıraktı.
- Ada Japonya'nın batısında yer alır.
- Ada Japonya'nın batısına doğru uzanır.
Adanın her parçası incelendi.
O ada bir zamanlar Fransa tarafından yönetildi.
Adada yaşam yoktur.
Ada nehirler ile doludur.
Ada ulaşılması çok kolaydır.
Ada yaklaşık bir mil genişliğindedir.
O adada bir sürü nehir var.
- Hazine adada gömülüydü.
- Hazine, adada gömüldü.
Adanın köprüye değil hastaneye ihtiyacı var.
Kiliseler tüm ada üzerine inşa edilmiştir.
Bu adaya her yıl birçok turist gelir.
Çok az sayıda insan adada yaşıyor.
O adada yaşayamazsınız.
Adaya bir tekne gezisi yapabilirsin.
Biz adayı uzaktan gördük.
Borneo bir ada mı yoksa bir kıta mı?
Adada hayat yoktu.
Bizim yapay adamız, henüz çok iyi ormanlık alan değil.
Hiç bir adada yaşamak istedin mi?
Ada yıl boyunca ılıktır.
Koca adada sadece tek dükkan var.
Biz adaya giden tekneye bindik.
Uzaktaki adayı görebiliyoruz.
Adada asla kar yağmadı.
Adaya düzenli bir tekne servisi yoktur.
Adada hiçbir hayvan bulunmuyor.
O zaman adada kimse yaşamadı.
Bir zamanlar bu adada yaşlı bir adam yaşarmış.
O vatana ihanet için bir adaya sürüldü.
Bu adadaki pek çok yılan zararsızdır.
Ne kadar süredir bu adada yaşıyorsun?
Bu adadan nasıl ayrılacağız?
Bu adadan canlı çıkamayacağız.
Korsanlar adaya bir hazine gömdüler.
Bir gün, Atlantis adası denizde kayboldu.
Napolyon, Elba adasında sürgünde yaşadı.
Adada ne kadar yaşadın?
Bu adayı terk etmek mümkün değil.
Bu ada 19.yüzyılda Fransa'ya aitti.
Adaya uçmak sana 100 dolara mal olacak.
Büyük yaş ölümün etrafını saran bir adadır.
Hava açık olduğunda biri adayı görebilir.
Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır.
Ama belki Portekiz'in küçük bir adası olabilir.
İki gün sonra adaya vardık.
Uçaktan bakıldığında, ada çok güzel görünüyor.
Adaya tekne ile ulaşmak kolaydır.
Ada, sahilin bir mil açığında bulunuyor.
Adaya ulaşmak onlar için zordu.
Adada hiçbir yaşam belirtisi yoktu.
Italo Calvino 1923'te Küba adasında doğdu.
Nisan ayında adada çok tatilci yok.
Üç yıldır bu adada yalnızım.
O mesafeden gemi bir adaya benziyor.
Bir zamanlar küçük bir adada yaşlı bir kadın yaşıyordu.
Ada kıyıdan yaklaşık iki mil uzaklıktadır.
Adanın ekonomisi balıkçılık sektörüne bağlıdır.
O adada hâlâ bazı vahşi kabileler var.
Adaya tekne haricinde ulaşma imkanı yok.