Examples of using "Schaufenster" in a sentence and their turkish translations:
Şu kitaplar ekranda görüntülendi.
Yüzünü vitrine bastırdı.
Mağaza vitrinindeki elbise Marie'nin dikkatini çekti.
Mary'nin bir vitrine baktığını gördüm.
Vitrindeki elbise gözüme takıldı.